
Esas No: 2017/5623
Karar No: 2017/5053
Karar Tarihi: 04.05.2017
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/5623 Esas 2017/5053 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mala zarar verme suçundan şüpheliler ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15/01/2016 tarihli ve 2015/65278 soruşturma, 2015/5359 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/05/2016 tarihli ve 2016/1785 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya ile ilgili olarak;
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet Savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müştekinin müracaatında belirttiği şüphelinin yöneticisi olduğu apartmanda bir çok usulsüzlük yaptığı, kat maliklerinin müsaadesini almadan büyük çaplı tadilat yaptığı, işçilerin parasını ödemediği iddialarına yönelik herhangi bir soruşturma yapılmadığı, bu konuda kat maliklerinin tanık olarak beyanlarına başvurulması, yönetime ilişkin defter ve kayıtların getirtilerek inceleme yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 07.12.2016 gün ve 12043 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.12.2016 gün ve KYB/2016-398963 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Müşteki ..."un Cumhuriyet Başsavcılığı"na müracaatı üzerine başlatılan soruşturmada müşteki ve tanık ..."in; ikamet ettikleri apartmanda yöneticilik yapan Av. ..."ın tadilat yapılacağından bahisle kat sakinlerinden para tahsil ettiği, müştekinin depo kapısını kırıp sığınağı iptal ettirdiği, bahçedeki su borularını ayırması nedeniyle bahçeyi su bastığı, kat maliklerinin müsaadesini almadan apartman çatısını yaptırdığı, çalışan işçilerin parasını ödemediği, daha sonra toplanan paranın yetmemesini gerekçe göstererek istifa edip apartmandan taşındığı iddialarına yönelik olarak başlatılan soruşturmada Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 15.01.2016 günlü kovuşturmaya yer olmadığına dair kararda her ne kadar suç adı “mala zarar verme“ olarak belirlenmiş ise de; zarar verme suçunun taksirle işlenmemesi de dikkate alındığında müştekinin iddialarına konu olan usulsüzlüğe ilişkin eylemlerin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçunu oluşturması ve bu sebeple dairemizin görev alanı dışında bulunduğunun anlaşılması karşısında;
Kanun yararına bozma isteminin kapsamına, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karardaki anlatıma, iddiaların niteliğine ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu"nun 27.01.2017 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı kararının Ceza Daireleri İşbölümüne ilişkin ortak hükümlerin 5 ve 7. fıkraları uyarınca, uyarınca işin incelenmesi Yüksek Yargıtay 15.Ceza Dairesine ait olduğundan, Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE; dosyanın incelenmek üzere ilgili Daireye GÖNDERİLMESİNE, 04.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.