12. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7949 Karar No: 2019/3667 Karar Tarihi: 18.03.2019
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/7949 Esas 2019/3667 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkum olduğu ve TCK'nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası aldığı belirtiliyor. Hüküm açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ve 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmuştur. Ancak sanığın denetim süresi içinde TCK'nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu işlediği ve yeni bir mahkumiyet kararı ile karşı karşıya kaldığı belirtiliyor. Daha önce aldığı cezanın TCK'nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmemesi kanuna aykırı olduğundan hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyle sıralanmıştır: TCK 179/2, 62/1, 53/1, 179/3-2, 62, 106; Ceza Muhakemesi Kanunu 5271, 231/5, 231/11, 253.
12. Ceza Dairesi 2018/7949 E. , 2019/3667 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma Hüküm : TCK"nın 179/2, 62/1, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, TCK"nın 179/3-2, 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tabi tutulmasına dair Dinar (Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 17/02/2014 tarihli ve 2014/20 esas, 2014/90 karar sayılı kararının 21/03/2014 tarihinde kesinleşmesine müteakip sanığın denetim süresi içinde 09/08/2015 tarihinde TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçunu işlediği ve Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 19/11/2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2016 tarihli ve 2015/825 Esas, 2016/54 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi: İncelenen dosyada, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının dayanağı olan bildirime konu Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/582 esas, 2015/775 karar sayılı hükmü ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçunu işlediğinden bahisle mahkumiyet hükmü verildiği anlaşılmakla; hükümden sonra, 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yapılan değişiklik uyarınca, 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinde düzenlenen hali ile tehdit suçu uzlaştırma girişiminde bulunulacak suçlar kapsamına alındığından, yapılan Kanun değişikliği gereği sanık hakkındaki Dinar Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/582 esas, 2015/775 karar sayılı hükmüne ilişkin olarak uyarlama yargılaması yapılması için mahkemesine bildirimde bulunulup, yapılacak yargılama ile verilecek hükmün sonucuna göre hükmün açıklanıp açıklanmayacağı hususunda bir karar verilmesinde zorunluluk bulunması; Kabule göre de; Türk Ceza Kanunu"nun 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, sanığın adli sicil kaydının bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının, TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak BOZULMASINA, 18/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.