Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/6420 Esas 2018/2271 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 08.07.2014 tarihli oturumun ve diğer oturumların kapalı olarak yapılması gerekirken açık olarak yapılması giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Suça sürüklenen çocuklar hakkında TCK"nın 116/4. maddesi uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı mahkeme uygulamasının aynı maddenin daha az cezayı gerektiren niteliksiz halinden yapılması karşısında; suça sürüklenen çocuklara ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Hükmün verildiği 08/07/2014 tarihli oturumda hazır olan suça sürüklenen çocuklara son sözleri sorulmadan hüküm kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 216/3. maddesine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2-Suç tarihinde 15-18 yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılmaması ve sosyal inceleme raporunun aldırılmama nedeni kararda gösterilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-TCK"nın 61. maddesine aykırı olarak etkin pişmanlık hükmünü düzenleyen 168. maddesinin, yaş küçüklüğü sebebiyle indirim öngören 31. maddesinden önce uygulanması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.