KARAR Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanık ..."in aşamalarda değişmeyen beyanlarında; ziyaretçi listesine isim eklenmesi nedeniyle sanık ... ile aralarında tartışma çıktığını ve..."in kendisine bu yüzden küfür ettiğini söylemesi, kendisinin de görevlileri çağırarak bu küfür olayını şikayet etmesi üzerine... ve diğer sanıklar tarafından darp edildiğini beyan etmesi karşısında; sözlü tartışma ve yaralama olaylarını içeren tutanaklarda imzası bulunan cezaevi görevlileri tanık olarak dinlendikten sonra, taraflar arasındaki tartışmanın ilk olarak hangi sanığın haksız eylemi sonucu başladığı belirlenerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Sanığın, bir suç işleme kararı kapsamında, koğuştaki hükümlüler ...,.ve ...’a hakaret ettiğinin anlaşılması karşısında, TCK’nın 43/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Katılan sanık ... hakkında Rize Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen adli rapora göre; sol 6. ve 7.hat anterior yayında kırık olduğunun anlaşılması karşısında; katılanın tüm tedavi belgeleri ve raporları varsa grafileri ile birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu Şube Müdürlüğü"ne gönderilerek 5237 sayılı TCK"nın 86 ve 87. maddeleri kapsamında rapor tanziminin istenilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, yetersiz rapora dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkması, TCK"nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluklarından, kendi alt soyu yönünden koşullu salıverme tarihine, kendi alt soyu dışındakiler bakımından ise cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...’nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/02/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.