Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/742 Esas 2020/11665 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/742
Karar No: 2020/11665
Karar Tarihi: 02.12.2020

Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/742 Esas 2020/11665 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, katılımcıya kendisini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıtarak yasadışı örgütlere para transferi yapılması için bankalarda hesap açtığını ve katılımcının bankadaki 150,000 TL'sini çekerek kendisine teslim ettiğini, daha sonra da katılımcıdan bankadan 400,000 TL çekmesini istediğini ancak bankanın bu ödemeyi yapmadığını iddia ettiği dolandırıcılık suçundan cezalandırılması gerektiği belirtilmiştir. Yapılan değerlendirme sonucunda sanığın suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan ve 6763 sayılı Kanun'un 14. maddesi ile değiştirilen 5237 sayılı TCK'nın 158/1-L bendi bulunmayan önceki halinin sanığın lehine olduğu nedeniyle, sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu kabul edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
-TCK'nun 157/1
-TCK'nun 62
-TCK'nun 52
-TCK'nun 53
-TCK'nun 63
-6763 sayılı kanun değişikliği.

15. Ceza Dairesi 2019/742 E. , 2020/11665 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nun 157/1, 62, 52, 53, 63 maddeleri uyarınca mahkumiyet

Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Dairemizin 09/11/2017 tarihli bozma ilamı ile üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi"ne görevsizlik kararı verilmesi gerekçesiyle bozma kararı verildiği, bozma üzerine ... 2.Asliye Ceza Mahkemesi"nin 05/02/2018 tarih ve 2017/1146 Esas, 2018/28 Karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verildiği; ... 9.Ağır Ceza Mahkemesince kanunun önceki halinin sanığın lehine oluşu ve TCK"nın 157. Maddesinde düzenlenen suçun 6763 sayılı kanun değişikliği ile uzlaştırmaya tabi hale gelmesi sebebiyle dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak usulüne uygun uzlaşma teklifine rağmen tarafların uzlaşamadıkları belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanı arayarak kendisini Cumhuriyet Başsavcısı olarak tanıtan şahsın, katılan ile konuşup adına hatlar çıkartılıp bankalarda hesap açılarak yasadışı örgütlere para transferi yapıldığını söyleyerek bunu yapan şahısların yakalanabilmesi için katılanın bankadaki parasını çekip tarif edeceği adreste bulunan sanığa teslim etmesini bildirdiği, katılanın da bankadaki 150,000 TL"sini çekerek telefondaki şahsın talimatlarını yerine getirdiği, daha sonra katılandan bankadan 400.000 TL çekmesini istedikleri, ancak bankanın bu ödemeyi yapmadığı, bu suretle sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanı, 22.05.2014 tarihli bilirkişi raporu, teşhis tutanağı, uzlaştırma sağlanamadığına ilişkin rapor ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan ve suç tarihinde 6763 sayılı Kanun"un 14. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L bendi bulunmaması nedeniyle, sanığın eyleminin sanığın lehine olan 5237 sayılı TCK"nun 157/1. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu takdir eden mahkemenin sanığın mahkumiyetine ilişkin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafii ve sanığın suçun unsurlarının oluşmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkındaki hükmün ONANMASINA, 02.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.