Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16939
Karar No: 2017/4876

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/16939 Esas 2017/4876 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/16939 E.  ,  2017/4876 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Kadastro sırasında, .... köyü, 136 ada 3 nolu 44274,71 m² yüzölçümlü taşınmaz, 14.08.2008 tarih 1 sıra numaralı tapu kaydına dayalı olarak ve belgesizden Hazine adına askerî alan niteliği ile tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişiler, çekişmeli taşınmazın, askerî alan olarak kullanılmaya başladığı 1984 yılından itibaren kullanamadıklarını iddia ederek adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece, taşınmazın (A) harfli bölümünün, tesbite esas alınan Hazine tapusuna uyduğu, davacıların, taşınmazın (D) harfli bölümünün yıllar önce askerîyeye abileri tarafından hibe edildiğini bildirmiş olmaları, (E) harfi ile gösterilen yerin zilyetliğe elverişsiz durumda bulunan taşlık ve kayalık olduğu, taşınmazın sadece (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerinin zilyetliğe elverişli olduğu, bu bölümler yönünden davacılar yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve kadastro tesbitinin iptali ile bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 1023,84 m² yüzölçümlü bölümün davacı Abdülkerim Berk adına, (C) harfi ile gösterilen 3933,25 m² yüzölçümlü bölümün davacı ... adına tesciline, davacıların fazlaya yönelik taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından taşınmazın (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak, davalı ... vekili tarafından ve İçişleri Bakanlığı temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/11/2012 gün ve 2012/5257 E. - 13033 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararlarında özetle; “...Mahkemece, temyize konu taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ( Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli
    -2- 2015/16939 - 2017/4876

    (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, ayrıca kesinleşmiş orman kadastrosu, varsa aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile tapulama paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek değişik açı ve uzaklıklarda olan, en az 4 ya da 5 orman tahdit sınır (OTS) noktası görülecek biçimde dava konusu taşınmazların ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlik tanıkları dinlenerek, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadıklarının, taşınmazların zorunlu olarak terk edilmesinden önceki döneme yönelik zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılarak bu yolda rapor alınmalı; toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de, kamu düzeni nedeniyle, kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan, çekişmeli taşınmazın (B) ve (C) harfleri ile gösterilen bölümü dışında kalan bölümü hakkında sicil oluşturulmamış olması da doğru değildir.” denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından yapılan yargılama sonunda, davacılar tarafından dava konusu edilen taşınmazların orman sayılmayan yerlerden oldukları ve zilyetlikle iktisap koşullarının yararlarına gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne, dava konusu 136 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 27/06/2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle işaretli 3.957,72 m²"lik kısmının davacı ... adına, (B) harfiyle işaretli 1.104,17 m²"lik kısmının davacı ... adına tapuya tesciline, taşınmazdan geriye kalan (C) ve (D) harfiyle işaretli 39.212,82 m²"lik kısmın ise tespit gibi tesciline, davalılardan .... köyü tüzel kişiliği ve Jandarma Genel Komutanlığının taraf sıfatı bulunmadığından bu davalılar yönünden açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
    Hükmü temyiz eden Orman Yönetiminin dava ve temyiz konusu taşınmazın tesbitine karşı davasının bulunmadığı, derdest davaya 3402 sayılı Kanunun 26/D ve 36. maddeleri hükmü uyarınca yöntemine uygun şekilde katılmadığı ve davanın gerçek taraf olmadığı dosya içeriği ile belirlenmiştir. Ne var ki; mahkemece resen Orman Yönetimi davaya dahil edilmiştir. Yerel mahkemenin bu şekilde Orman Yönetimini davaya dahil etmesi Orman Yönetimine davada taraf sıfatı kazandırmaz. Bu haliyle, mahkemece Orman Yönetimi aleyhine yargılama giderlerine ve vekalat ücretine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir. Ancak, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    Bu sebeple, hüküm fıkrasının 5, 7 ve 9 numaralı bentlerinde yer alan “davalılardan alınarak” ibaresinden önce gelmek üzere “Orman Yönetimi hariç” ibaresinin eklenmesine ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2 maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle
    ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi