9. Hukuk Dairesi 2014/35462 E. , 2016/6605 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde işçi olarak çalışırken kendisine uygulanan baskılar sonucu iş sözleşmesini haklı olarak fesh ettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacaklarının tahsilini, istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının istifa ettiğini bu nedenle tazminata hak kazanmadığı gibi başka alacağı da olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, "davalı tarafından 15/04/2013 tarihli ibraname ibraz edilmiş ve ibraname içeriğinde davacının tüm hak ve alacaklarının alındığını ve iş akdinin feshedildiği beyan edilmesine rağmen davacının aldığı ücretlerin ödendiğine dair davalı tarafından makbuz ve belge sunulmadığından ibranamenin geçersiz olduğu ve davacının iş akdi davalı tarafından feshedildiği kanaatine varılarak" denilip kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti hükm altına alınmıştır.
D) Temyiz:
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Davacnın iş sözleşmesini kendisinin haklı nedenle fesh ettiğini iddia etmesi ve bu hususun dosya kapsamına uygun oluşu karşısında karar gerekçesinde " davacının iş akdi davalı tarafından feshedildiği kanaatine varılarak" şeklindeki gerekçinin maddi hataya matuf olduğu kabul edilmiştir.
2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesinde çalışma süresi haftada en çok 45 saat olarak belirtilmiştir. Ancak tarafların anlaşması ile bu normal çalışma süresinin, haftanın çalışılan günlerine günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabileceği ilkesi benimsenmiştir. Yasanın 41 inci maddesine göre fazla çalışma, kanunda yazılı koşullar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalar olup, 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam 45 saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.
Haftalık iş süresinin sözleşmelerle kırkbeş saatin altında belirlenmesi mümkündür. Bu halde haftalık çalışma süresini aşan kırkbeş saate kadar olan çalışmalar ise 4857 sayılı Yasanın 41 inci maddesinin üçüncü fıkrasında, “fazla sürelerle çalışma” olarak adlandırılmıştır. Fazla sürelerle çalışma halinde denkleştirmeye gidilip gidilemeyeceği Kanunda açıkça düzenlenmemiştir. Bununla birlikte denkleştirme esasının kabul edildiği 63 üncü maddede “haftalık normal çalışma” süresinden söz edildiğine göre, tarafların kırkbeş saatin altında haftalık çalışma süresi belirlemeleri halinde, denkleştirmenin kararlaştırılan haftalık çalışma süresine göre yapılması gerekecektir.
Günlük çalışma süresinin onbir saatten fazla olamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğinden, tespit edilen fazla sürelerin denkleştirmeye tabi tutulmaması, onbir saati aşan çalışmalar için zamlı ücret ödenmesi gerekir.
Yine işçilerin gece çalışmaları Yasanın 69 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca günde yedibuçuk saati geçemez. Yasada belirtilen bu süre günlük çalışmanın, dolayısıyla fazla çalışmanın bir sınırını oluşturur. Gece çalışmaları yönünden haftalık kırkbeş saat olan yasal çalışma sınırı aşılmamış olsa dahi, günde yedibuçuk saati aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti ödenmelidir. Dairemizin kararı bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 23.6.2009 gün 2007/40862 E, 2009/17766 K).
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, 4857 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde belirtilen, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yönelik olup, Dairemizin kökleşmiş uygulaması da bu yöndedir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).
Diğer taraftan iş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı belirtilip buna göre alacak hesaplanmıştır.
Fazla çalışma alacağının varlığını ispatlama yükü davacı tarafda olup davacı tanık deliline dayanmıştır. Dinlenen davacı tanıkları işyerinde 12 saat çalışıp 24 saat dinlendiklerini çalışma düzeninin bu şekilde olduklarını beyan etmişlerdir. Davacı 12 saat çalışıp 24 saat dinlenme esasında, ara dinlenme 1,5 saat düşüldüğünde günde 10,5 saat çalışmaktadır. Bu çalışmada davacı periyodik olarak üç haftalık süreçte ilk iki hafta haftanın beş gününden (10,5 X5): 52,5 takip eden 3. hafta ise 4 günden 44 saat çalışma yapacaktır. Ancak 3. hafta iki geceye denk geleceğinden ve gece çalışması 7,5 saati aştığında fazla çalışma sayılacağından davacının 3. hafta çalışmasında da 6 saat fazla mesai yaptığı kabul edilmelidir. Davacının bu çalışma şekline göre 3 haftalık periyotlarda ilk iki haftada haftalık 7,5; 3. hafta ise 6 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ara dinlenme süreleri ve tanıkların sözünü ettiği çalışma düzenine göre hafta hafta belirleme yapılmadan yine gece çalışmasına denk gelen günler belirlenmeden haftalık 15 saat fazla çalışma hesabı yapılması hatalıdır.
3-Hükmedilen alacakların net mi brüt mü olduğunun belirtilmemesinin infazda tereddüte yol açacağının düşünülmemesi de ayrı bir bozma sebebidir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.