20. Ceza Dairesi 2015/14672 E. , 2016/1152 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Hüküm :Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A)Sanıklar ... ve ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz isteğinin incelenmesinde;
13.12.2011 tarihinde sanık ... müdafiine, 24.05.2011 tarihinde ise sanık ...’e tebliğ edilen hükmün, süresinden sonra 24.01.2012 tarihinde sanık ... müdafii, 16.06.2011 tarihinde ise sanık ... tarafından temyiz edildiği anlaşıldığından, sanıkların temyiz isteğinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
B) Sanık ... hakkındaki mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, 11.01.2010, 29.01.2010 ve 08.03.2010 tarihlerinde aynı suçu üç kez işleyen sanık ... hakkında, zincirleme suç nedeniyle TCK"nın 43. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki
belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulanırken, sanığın bu hakları kullanmaktan yoksunluğunun; (3) numaralı fıkra gereğince kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından koşullu salıverilmesine kadar, (2) numaralı fıkra gereğince ise diğer haklar ve yetkiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140, K:2015/85 sayılı kararı karşısında TCK"nın 53/1-b maddesinin uygulanmaması gerekeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan, hükümlerin CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
TCK’nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine ""Sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına, ancak hüküm tarihinden sonra Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140, K:2015/85 sayılı kararı dikkate alınarak TCK"nın 53/1-b maddesindeki seçme ve seçilme ehliyeti ve diğer siyasi hakları yönünden uygulanmamasına"" ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C) Sanıklar ..., ... ... ... hakkındaki mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
1-Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddeleri gereğince, hükmün gerekçe bölümünde sanıkların lehindeki ve aleyhindeki delillerin belirtilmesi, hükme esas alınan ve reddedilenlerin gösterilmesi, bu kapsamda yakalanan uyuşturucu maddelerin kullanma sınırında bulunduğu anlaşılmakla, hangi sanığın hangi tarihte kiminle ne şekilde telefon konuşması yaptığının ve bu konuşmaların nasıl yorumlandığının açıklanması, gerçekleşen somut olay ve olgularla bağlantısının gösterilmesi, her sanığın hangi fiiliyle ticaret suçuna iştirak ettiğinin tartışılarak dayanaklarının açıklanması, ulaşılan kanıya göre sabit kabul edilen fiilleri açıklanarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilmeden; soyut ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ... ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin BOZULMASINA,
D-Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ;
UYAP sistemi üzerinden MERNİS"ten alınarak dosyasına konulan nüfus kayıt örneğinde; hükümden sonra sanığın 19.10.2013 tarihinde öldüğü belirtildiğinden, sanığın ölüp ölmediğinin Mahkemece araştırılarak, ölmüş olduğunun tespiti halinde hakkındaki kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.