Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3274
Karar No: 2020/459
Karar Tarihi: 16.01.2020

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/3274 Esas 2020/459 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/3274 E.  ,  2020/459 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada ...Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 23/02/2017 tarih ve 2016/249 E- 2017/96 K. sayılı kararın davalı Taç Konserveciler San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı yanında fer"i Müdahil olarak davaya katılan ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 23/02/2018 tarih ve 2017/902 E- 2018/233 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı Taç Konserveciler San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ve davalı yanında fer"i müdahil olarak davaya katılan ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 14.1.2020 günü tebligata rağmen gelen olmadığı yoklama ile anlaşıldı, duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, diğer davacıların ortağı olduğu ancak davacı ..."in icra müdürlüğünce yapılan cebri satış ile davalı şirketin 9/20 hissesini iktisap ederek davalı şirket kayyımına keyfiyetin tescili için müracaat ettiğini ve bu hususta keşide edilen ihtarnamenin 09/12/2015 tarihinde bizzat kayyıma tebliğ edildiğini, ancak kayyım tarafından adı geçen davacının ortaklığının tescili hususunda TTK" nın 596/4.maddesince üç ay içerisinde bir karar alınmadığından davacının ortaklığa geçişe onay verilmiş sayılacağını, şirketin yönetici kayyımı ... tarafından şirket adına 30/03/2016 tarih ve 7 numaralı karar alarak davalı şirketin olağanüstü genel kurulunun yapılmasına ve ortaklarına tebligat gönderilmesine karar verildiğini, ancak davacı ... şirket ortağı olduğu halde kasten genel kurula davet edilmediğini, olağanüstü genel kurulun şirket genel merkezi yerine Asia hukuk bürosunda yapılmasının doğru olmadığını, davacı ... şirket ortağı olduğu halde gündemin 2 ve 3.maddelerinde adı geçen davacının ortaklığının tekrar oylanmasına karar verilmesinin doğru olmadığını, kayyım kararının davacı ..." in haklarını ihlal ettiğini ileri sürerek, davalı şirket kayyımı tarafından alınan 30/03/2016 tarih ve 7 numaralı kararının batıl olduğunun tespiti ile davacı ..." in cebri icra yoluyla iktisap ettiği 9/20 pay oranında şirket ortağı olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket kayyımı ve vekili, davalı şirket merkezinin genellikle kapalı olduğu, temiz ve bakımlı olmadığı bu nedenle genel kurul toplantısı yapılmaya elverişli olmadığından kendi ofislerinde genel kurul yapılmasında herhangi bir kötü niyet olmadığını, davacının önceki dönemlerde davalı şirketin ve ortak ..."in şahsi vekilliğini yaptığından icra müdürlüğünce cebri icra yoluyla 9/20 pay almasının muvazalı olabileceğini, şirket ortaklarının paylarının cebri icra yoluyla davacı ... tarafından satın alınmasının adı geçen şirket ortaklarının şahsi borçlarından dolayı şirket hisselerinin haczedildiğinin icra müdürlüğünce davalı şirkete bildirilmediğini ve yapılan kıymet takdirinde borçluların hissedarı olduğu şirketin tüm malvarlığının tespit edilmediğini, davalı şirket kayyımının ihale alıcısı davacı ... tarafından şirket hissesini satın aldığını bildirdiği 03/12/2015 tarihinde cebri icra işlemlerinden haberdar olduğunu, yapılan ihalelere süresi içinde fesih davaları açıldığını ve verilen kararların temyiz edildiğini, davacı ..." in hisseleri aşırı düşük fiyatla satın almış olduğunu, şirket ortağı ..." in hisselerinin satışının yapıldığı icra dosyası ile ilgili açılan alacak davasının şirket lehine sonuçlandığını ve ... aleyhine takip başlatılarak hisselerine haciz konulduğunu, ancak davacı ..." in bu ortağı hisselerini cebri icra yoluyla satın aldıktan daha sonra haberdar olunduğunu, genel kurul gündeminin hazırlanmasında kötü niyetli olunmadığını, şirketin açtığı ihalenin feshi davalarında, ihalenin kesinleştirilmemesi için icra müdürlüklerine yazı yazıldığını, yasal süresi içerisinde genel kurul kararı alındığını savunarak, davanın reddini istemiş; 09/02/2017 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davacılardan ..." in avukatlık mesleğini yürüttüğü, aynı zamanda bir kısım ortakların da avukatlığını yaptığı ve cebri satış yapılan icra dosyalarında da alacaklı vekili sıfatında görev yaptığını Avukatlık Kanunun 47.maddesine aykırı olarak şirket hisselerini kendi adına satın almasının geçersiz olduğunu, İİK" nın 94.maddesine göre, ortakların şahsi borçlarından dolayı haczedilen şirket hisselerinin ticaret siciline bildirilmediği ya da hisse hacizlerinin ticaret siciline eksik bilgi ile bildirildiği, davacı ..." in ortak olduğunun tespiti talebinin Avukatlık Kanununa aykırı olduğundan reddi gerektiği, diğer davacıların taleplerinin de ..." in talepleri ile bağlantılı olduğu için reddi gerektiğini savunmuştur.
    Fer"i müdahil ... vekili, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1114 Esas - 2016/241 Karar sayılı ilamının temyiz edilip kesinleşmediğini, şirketin tasfiyeye girmiş olmasının pay devri veya iktisabına engel olmadığını, ortaklardan Mehmet Kocademir, ... ve ..." in hisselerinin cebri icra yoluyla davacıya satışı aleyhine açılan ihalenin feshi davalarında ihalenin kesinleştirilmemesine yönelik olarak 08/12/2015 tarihinde icra müdürlüğüne müzekkereler yazıldığını,bu nedenle ihtarnamenin tebliğ edildiği 09/12/2015 tarihinde davacı ..." in pay iktisaplarının kesinleşmediğinden ihtarnamenin sonuç doğurmayacağı gibi TTK" nın 596.maddesindeki üç aylık sürenin henüz işlemeye başlamadığını, ortak ..." in hissesi yönünden açılan ihalenin feshi davasının kesin olarak reddine karar verildiğini, kararın da kayyıma 19/04/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, bu tarih itibarıyla üç aylık sürenin işlemeye başlayacağını, kayyım tarafından belirlenen 23/04/2016 olağanüstü genel kurulun tarihinin üç aylık süre içerisinde kaldığını, öte yandan ..." in davacıya hisse devri yönünden tasarrufun iptali davası açıldığını ve tüm cebri icra devirlerinin muvazaa nedeniyle iptali için dava açıldığını, iptal davalarının henüz sonuçlanmadığını savunarak, davanın reddi ile bahsi geçen davaların sonucunun bekletici mesele yapılmasını gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının davalı şirket ortakları ...ve ..." in toplam 9/20 hissesini cebri icra yoluyla yapılan satış ile iktisap ettiği ve davalı şirket kayyımına ihale yoluyla devraldığı şirket hisselerini bildirmiş olduğu, kayyımın TTK" nın 596.maddesince üç aylık yasal süresi içerisinde sermaye payının ..."e geçişini açıkça ve yazılı şekilde reddetmediği, davacının cebri ihale ile iktisap ettiği payların TTK" nın 596/1.maddesine göre iktisabı için genel kurul onayına gerek olmadığı, davacı ..." in bu yönde keşide ettiği ihtarnamenin davalı şirketin yönetim kayyımı ..." e tebliğ edildiği, ancak üç aylık süresi içerisinde şirketin açıkça ve yazılı şekilde pay geçişini reddetmediği, üç aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra ortaklar genel kurulunun toplantıya çağrılmasının emredici hukuk kuralına aykırı olması sebebiyle yok hükmünde olduğu, Avukatlık Kanununa göre, davacı ..." e pay devrinin geçişine ilişkin hukuki engel bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; bu karar aleyhine davalı şirket vekili ile davalı yanında müdahil olarak katılan ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davalı Taç Konserveciler San. ve Tic. Ltd. Şti. vekilinin ve davalı yanında fer"i müdahil olarak davaya katılan ... vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı davalı Taç Konserveciler San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili ile davalı yanında fer"i müdahil olarak davaya katılan ... vekili temyiz etmiştir.
    (1) Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre davacı ..."in davalı şirketin 9 payını cebri icra yolu ile iktisap ettiği ve şirket ortağı olduğunun tespitine ilişkin karara yönelik istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalı şirket ve fer"i müdahil ... vekillerinin davacı ..."in davalı şirketin 9 payını cebri icra yolu ile iktisap ettiği ve şirket ortağı olduğunun tespitine ilişkin karara yönelik ve sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    (2)Mahkemece, davalı şirket kayyımı tarafından ortaklar genel kurulunun toplantıya çağrılmasına ilişkin 30.03.2016 tarih ve 7 nolu kararın batıl olduğunun tespitine ilişkin talep yönünden yasal hak düşürücü süre geçtikten sonra kayyımın ortakları genel kurul toplantısına çağırmasının emredici hukuk kurallarına aykırı olması sebebiyle, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ise üç aylık süreden sonra 30.03.2016 tarihli karar ile davacının ortaklığa kabulü hususunun görüşülmesi amaçlı kararın yasaya açıkça aykırı olduğu gerekçesi ile yok hükmünde olduğu belirtilmiştir.
    Ancak, 6102 sayılı TTK"nın 445nci maddesinde, 446ncı maddede belirtilen kişilerin, kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kuralına aykırı olan genel kurul kararları aleyhine, karar tarihinden itibaren üç ay içinde, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iptal davası açabilecekleri öngörülmüştür. Dolayısıyla, Bölge Adliye Mahkemesinin kabulünün aksine salt kanuna aykırılık yokluk yaptırımına tabi olmayıp, davaya konu çağrı kararının iptal edilebilirlik yaptırımı yönünden ele alınması gerekmektedir. Bu durumda, öncelikle davacıların bu çağrının iptal edilebilir olmasını talep etmekte hukuki yararlarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, hukuki yararlarının bulunduğu kanaatine varılması halinde kararın kanuna, ana sözleşme ve dürüstlük kurallarına aykırılık açısından irdelenmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün temyiz edenlere davalı şirket ve fer"i müdahil ... yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin davacı ..."in davalı şirket"in 9 payını cebri icra yolu ile iktisap ettiği ve şirket ortağı olduğunun tespitine ilişkin karara yönelik ve sair temyiz istemlerinin REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili ile fer"i müdahil ... vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edenlere iadesine, 16/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi