23. Hukuk Dairesi 2015/4752 E. , 2016/2458 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Vek. Av. ...
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... gelmiş olup, diğer taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasında adi yazılı şekilde iki adet taşınmaz satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeler uyarınca, müvekkilinin, 72 adet konutun satışı bedeli olarak, davalıya toplam 3.111.812,00 TL ödeme yaptığını, ancak, davalının konutların tapularını devretmediğini ileri sürerek, konutların satış bedeli olarak yapılan ödemelerin ödeme tarihindeki alım gücünün, dava tarihindeki alım gücünü ulaştırılması suretiyle, şimdilik 50.000,00 TL"nin ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, ıslah yoluyla talebini 8.198.901,69 TL"ye artırmış ve dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davacının, üyelikten istifa etmediği sürece, yaptığı ödemelerin iadesini talep edemiyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacının, davalı üst birlik kooperatifi"nin üyesi olduğu, taraflar arasıda imzalanan 15.12.2004 ve 21.02.2014 tarihli taşınmaz satış sözleşmeleri ile davalının 72 adet konutu devretmeyi, davacının da satış bedellerini ödemeyi üstlendiği, davacının, satış bedeli olarak 10.02.2004 ve 25.03.2010 tarihleri arasında toplam 3.111.812,00 TL ödeme yaptığı, fakat davalının edimlerini yerine getirmediği, anılan sözleşmeler yasanın aradığı şekilde resmi olarak yapılmadığından geçersiz olduğu, bu durumda uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine uygun olarak çözümlenmesi ve tasfiye edilmesi gerektiği, davacı tarafından yapılan ödemelerin denkleştirici adalet kurallarına göre uyarlanması sonucunda, ödemelerin dava tarihi itibariyle 8.198.901,69 TL"ye denk geldiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 50.000,00 TL"nin dava tarihinden, 8.148.901,69 TL"nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
.../..
S.2
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Davacı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı tarafça, 10.01.2014 tarihli makbuzla 139.162,90 TL ıslah harcı yatırmış olup, mahkemece, hüküm fıkrasının 5. paragrafında, davacı tarafça yapılan ve davalı taraftan tahsiline hükmedilen yargılama giderlerine anılan meblağın eklenmemesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) bölümünün 5. pragarafında yer alan "peşin" sözcüğünden sonra gelmek üzere "ıslah" sözcüğünün, "766,95" yerine "139.929,85 " rakamının ve "2.100,45" yerine "141.263,35" rakamının yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.