Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9248
Karar No: 2018/2132
Karar Tarihi: 20.03.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/9248 Esas 2018/2132 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/9248 E.  ,  2018/2132 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
    SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

    Taraflar arasında görülen davada ... .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11/05/2016 tarih ve 2015/262-2016/143 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı şirket ve davalı ... vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin "...+ŞEKİL" ibareli 20, 24 ve 27. sınıf ürünleri içeren marka tescil başvurusunda bulunduğunu, müvekkiline ait pek çok seri markanın olduğunu, davalı şirketin, yaptıkları başvuruya “...” ibareli markalarını mesnet göstererek itiraz ettiklerini, bu itirazin kabulü kararına yaptıkları itirazın nihai olarak reddedildiğini ileri sürerek ... kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı şirket vekili, markaların kapsamlarındaki ürün ve hizmetlerin aynı tür olduğunu; görsel, sescil ve anlamsal olarak bütünü itibarı ile bıraktığı izlenim ile ortalama tüketicileri iltibasa düşürebilecek derecede benzer olduklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, anılan kararın hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalının markasıyla davacının marka başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı, benzerlik taşıdığı kabul olunsa bile, davacının önceki tescilli markası ile kullanımının davacı başvurusunun tescilini gerektirdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı şirket ve davalı ... vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre harca tabi ise temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Mahkemece verilen karar davalı ... vekiline 25.05.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından ....06.2016 havale tarihli dilekçe ile karar temyiz edilmiş ve temyiz harcı da 08.06.2016 tarihinde yatırılmış ise de, kararın yasal temyiz süresi geçirildikten sonra temyiz edildiği anlaşılmıştır. HUMK 432/4. madde ve fıkrasına göre, süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01/06/1990 gün ve 1989/... Esas, 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden davalı ... vekilinin HUMK 432/4. maddesi uyarınca temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    ...- Davalı şirket vekilinin temyizine gelince, dava, ... ... kararının iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davacının 2014/72173 sayılı marka tescil başvurusuna konu “...+şekil” ibareli markası ile davalı şirket adına 2005/31210 sayılı tescilli “...” ibareli markalarının benzemediği, anılan markaların benzer olduğu kabul edilse bile davacının 2012/35913 sayılı markasının serisi niteliğinde olduğu ve anılan markayla birlikte iltibasa neden olmadan birlikte var oldukları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; davacının başvurusuna konu marka ile davalı şirket adına tescilli markanın tescil kapsamı malların yönelik olduğu ortalama tüketici kitlesinin, özellikle markalar arasındaki yüksel sesçil ve görsel benzerlik itibariyle, mahkemenin kabulünün aksine, markaları benzer bulacakları ve aynı işletmesel, idari veya ekonomik bağlantı bulunan tacirler tarafından üretildiğini veya pazarlandığını düşünmeleri, diğer bir anlatımla markaları karıştırma ihtimallerinin yüksek olduğu anlaşılmaktadır.
    Bir marka sahibinin, uzun yıllar önce tescil ettirdiği, kullanım ve tanıtımını yaptığı önceki markasının asli ve ayırt edici unsurunu koruyarak, aynı tescilli mal veya hizmetler yönünden, önceki markasından farklı unsurlar içerecek ve onunla seri oluşturacak şekilde yeni markalar oluşturması fikri mülkiyet hakkının doğal bir sonucu olup, üçüncü kişilerin kendi sınai haklarını ileri sürerek, bu tescile karşı çıkmaları da mümkün değildir.
    Ne var ki, seri marka oluşturulmak istenen kök markanın sahibi lehine müktesep hak teşkil edebilmesi için bu markaya karşı herhangi bir hukuki mücadele yürütülebilme hakkının bulunmaması, diğer bir anlatımla bu markanın çekişme konusu olmaktan çıkmış olması, ayrıca marka sahibinin sonraki markaları iyi niyetle ve kullanmak amacıyla tescil ettirmiş olması gerekir.
    Somut olaya gelince, mahkemece seri marka teşkil ettiği kabul edilen davacı tarafa ait 2012/35913 sayılı markanın "...+şekil" unsurlu olduğu ve davacı başvuru markasından çıkartılan 24. snıftaki "dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar" emtiasını da içerdiği, ancak markanın 12.09.2014 tarihinde sicile tescil olunduğu, oysa Markalar Dairesinin marka başvurusuna itiraz üzerine anılan malların ....04.2014 tarihinde başvurudan çıkartıldığı, anılan tarihte davacının 2012/35913 sayılı markasının tescilli dahi olmadığı, Markalar Dairesi kararına davacı tarafça yapılan yeniden incelenme itirazı aşamasında ..."nin 27.05.2015 tarihli kararı itibariyle anılan marka tescil olunmuş ise de, bu markaya karşı hükümsüzlük davası açma süresinin ... karar tarihinde dolmamış olduğu da gözetildiğinde, çekişme konusu olmaktan çıkmış sayılamayacağı ve sahibine seri marka oluşturma hakkı verecek nitelikte olmadığı gözetildiğinde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabul kararı verilmesi doğru görülmemiş kararın bu yönüyle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı şirket lehine BOZULMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi