MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı banka tarafından müvekkili aleyhine kredi sözleşmesine dayalı olarak başlattığı ilamsız icra takibinin itirazsız olarak kesinleştiğini, kredi sözleşmesindeki müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalı bankadan kredi almadığı gibi kefil de olmadığını ileri sürerek, davacı müvekkilinin ,davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine %40"dan az olmamak kaydı ile tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dışı şirketin, müvekkili bankadan kullandığı krediye ilişkin sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, kredi geri ödemesinin yapılmaması üzerine, hesap kat ihtarının tebliğinden sonra, icra takibine geçildiğini, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini, takibin kesinleştiğini, yapılan hacizde davacının, borcu kabul etmediğini, 2010 yılında şirketten ayrıldığını beyan ettiğini, ancak imzaya itiraz etmediğini, davanın reddi gerektiğini, kabul edilse bile imzanın davacıya ait olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirdiğinden, müvekkili davalı banka aleyhine kötü niyet tazminatı talebinin mesnetsiz olduğunu savunarak, davanın reddini ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ile Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi"nden alınan rapor doğrultusunda, davacı hakkında icra takibine konu genel kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının Bursa 11.İcra Müdürlüğü"nün 2012/3683 E.sayılı dosyasındaki alacağın borçlusu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine asıl alacağın %40 "ı oranında haksız ve kötüniyetli takip tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.