11. Ceza Dairesi 2016/8615 E. , 2018/8543 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında 2008-2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan hükümlere yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141/3, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 34/1, 230, 232 ve 289. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde açık ve gerekçeli olması ve Yargıtay"ın bu işlevini yerine getirmesi için gerekçede iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eylemlerinin ve yüklenen suçların unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden, Anayasa ve 5271 sayılı CMK’nin amir hükümlerine aykırı şekilde karar verilmesi,
2- Ulus Vergi Dairesi Müdürlüğünün 926 004 8961 vergi numaralı mükellefi olan ... İş Güvenliği İnş. Paz. Dış Tic. Tur. Ltd. Şti. Yetkilisi olan sanık hakkında 2008-2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayanarak düzenlediğini beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenebilmesi bakımından; Yaaplar .. Ltd. Şti."nin düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, bu mükellefler hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile faturaları kullanan mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoku olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılması, faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması, sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Kabule göre de;
a) 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; 213 sayılı Yasanın 367. maddesi uyarınca dava şartı olan mütalaaya uygun olarak 15.07.2013 tarihli iddianame ile sanık hakkında, “2008-2009-2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek” suçundan kamu davası açıldığı, “sahte fatura kullanmak” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenlemek" ve “sahte fatura kullanmak” suçlarının birbirine dönüşmeyeceği gözetilmeksizin, kararın gerekçesinde sanığın fiilinin “sahte fatura düzenlemek” suçunu oluşturduğunun kabul edilmesine rağmen hüküm fıkrasında "sahte fatura kullanmak" suçundan hüküm kurularak çelişkiye düşülmesi ,
b) Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 30.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.