15. Ceza Dairesi Esas No: 2020/9073 Karar No: 2020/11648 Karar Tarihi: 01.12.2020
Dolandırıcılık değişen suç vasfı ile bedelsiz senedi kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2020/9073 Esas 2020/11648 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan mahkumiyet kararı verildi. Sanık, borcunu ödemesine rağmen katılana sahte imzalı bonoyu kullanıp bir başka kişiye verdi. Bu eylemi, bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturuyor. Ancak suçun işlendiği tarih ile temyiz inceleme tarihine kadar olan zamanaşımı süresi geçtiği için sanık hakkındaki suçlama düşürüldü. Düşme kararı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8. maddeleri uyarınca verildi. Kanun maddeleri suçun türü ve üst sınırı, dava zamanaşımı süresi gibi konuları düzenlemektedir.
15. Ceza Dairesi 2020/9073 E. , 2020/11648 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık (değişen suç vasfı ile bedelsiz senedi kullanma) HÜKÜM : TCK 157/1, 62, 52, 50. md. gereği mahkumiyet
Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm sanık müdafi ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi gereği düşünüldü; Sanığın katılana 10.000TL borç verdiği ve karşılığında teminat olarak davaya konu 30.07.2007 düzenleme 30/08/2012 ödeme tarihli bonoyu aldığı, katılanın borcunu ödemesine rağmen sanığın katılana sahte katılan imzası bulunan bonoyu teslim edip asıl bonoyu borç ilişkisi kalmamış olmasına rağmen kullanıp ... isimli kişiye kendi borcuna müteakip verdiği, bu kişinin de ... İcra Müdürlüğü 2008/201 takip sayılı dosyası ile takibe koyduğu iddia olunan olayda, sanığın üzerine atılı eylemin sübut halinde TCK’nın 156. maddesinde düzenlenen bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacağı, ancak sanığın bedelsiz kalmış bu senedi ... 1. İcra Dairesi’nde takibe konulmasını sağlaması ile suç tarihinin 09.01.2008 olduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nın 7. ve 5252 sayılı Kanunun 9.madde hükümleri karşısında; sanığa yüklenen "bedelsiz senedi kullanma " suçunun kanunda gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırı itibariyle tâbi olduğu aynı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımı süresinin, suçun işlendiği 09.01.2008 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Yasanın 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 01/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.