Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında 14.11.2007 tarihinde cari hesap sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmeden dolayı davalının 12.10.2009 tarihi itibariyle 167.540,40 TL borçlu olduğunu, davalının yapılan sözleşmeye teminat olarak 06.11.2008 tarihli 100.000,00 USD bedelli 1 adet bonoyu müvekkiline verdiğini, ancak bononun belirtilen vadede ödenmediğinden noter kanalıyla anılan cari hesap sözleşmesinin müvekkili tarafından feshedilerek kat edildiğinin ihtar olunduğunu, 167.540,40 TL alacağın fazlaya ilişkin tüm hakları saklı tutularak şimdilik 10.000 TL"lik kısmının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 14.06.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını 152.956,04 TL arttırarak 162.956,04 TL"nin ıslah tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, geçmiş dönemlere ilişkin mal alımlarının makbuz karşılığı ödendiğini, davacı vekilinin belirttiği teminat senedinin davacı ile müşterek yapılan işlerin teminatı olarak verildiğini ancak ortada yapılan bir işin bulunmadığı gibi ödenecek bir borcun da olmamasına rağmen senedin tarafında iade edilmediğini, bu senede dayalı takibin ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin ... E. sayılı dosyası ile iptal edildiğini, dosyanın temyiz incelemesinde olmasından dolayı derdestlik itirazının bulunduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalının dayandığı 60.200 USD bedelli tahsilat makbuzlarında imzası bulunan davacı işçisinin tanık olarak beyanında imzayı kabul etmediği gibi alınan grafolojik raporla makbuzlardaki imzaların adı geçene ait olmadığının tespit edildiği ve davalının ödeme iddiasını ispatlayamadığı, ödemelerin mahsubu sonucu 96.473 USD davacı alacağının mevcut olduğu teklif olunan yeminin davacı yanca eda edildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, belirlenen bu alacağın TL karşılığı olan 152.379,10 TL"nin ıslah tarihi olan 14.06.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı taraf temel ilişkiye dayalı olarak alacak talebinde bulunmuş, davalı ödeme definin yanında bir kısım malların bir kısmını davacıya iade ettiğini bildirmiştir. İadeye ilişkin belgelerde davacının imzası itiraza uğramayan çalışanlarına ait imzalar bulunmaktadır. Bu durumda davacının bu iade edilen malların taraflar arasındaki sözleşme öncesi döneme ait olduğu beyanını aynı şekilde düzenlenmiş mal faturaları ile kanıtlaması gerekir. Salt davacının değinilen beyanına dayalı olarak icapsız teklif edilen yemin doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.