11. Hukuk Dairesi 2016/8538 E. , 2018/2119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 03/03/2016 tarih ve 2014/7-2016/108 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 20/03/2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin sahibi olduğu dava dışı limited şirket hisselerinin davalıya satılması konusunda anlaştıklarını, hisse devir bedelinin 98.000 USD olarak kararlaştırıldığını, davalının devir bedeli karşılığında iki adet çek keşide ettiğini, bilahare 31.....2000 tarihinde noterde hisse devir sözleşmesinin imzalandığını, davalının talebi üzerine noter senedinde devir bedelinin 125.000.000 TL olarak gösterildiği, noterdeki sözleşmenin yapılması sırasında bedel konusunda müvekkilini aldatan davalının çek bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı iddialarının yerinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafın çeklerin hangi amaçla devredildiğini, ayrıca noter sözleşmesi ile belirlenen değerin çok düşük olduğunu ve anlaşmanın daha yüksek değer üzerinden yapıldığını ispat edemediği, bu husus çözümlenmeden şirket öz varlığının rayiç değerinin hesaplanmasına imkan bulunmadığı, davacı tarafın yemine başvurmayacağını ifade ettiği, noter sözleşmesi ile belirlenen bedel dışında davacının davalıdan talep edebileceği başka bir hisse bedeli bulunmadığı, bozma hakkında verilen uyma kararının somut olayda taraflar lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, limited şirket hisse devir sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyularak yazılı şekilde karar verilmiştir. Ancak mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin bozma ilamında “ ...Davacı da hisse devir sözleşmesinde yazılı 125,00 TL devir bedelinin gerçek bedel olmadığını iddia etmekle, mahkemece devir tarihindeki şirket bilançosunda gösterilen şirkete ait varlıkların gerçek değerlerinin tespit ettirilerek gerçek değerlere göre davalıya devredilen hisselerin bedelinin bulunması ve sonucuna göre belirlenmesi ....” gerekçesiyle mahkemece verilen karar bozulmuştur.
Mahkemece Dairemizin bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine ve bozmadan sonra “şirkete ait varlıkların gerçek değerlerinin ve bu gerçek değerlere göre davalıya devredilen hisselerin bedelinin belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına rağmen bu kez “davacı tarafın çeklerin hangi amaçla devredildiği ve anlaşmanın noterde düzenlenen sözleşme ile belirlenen değerden daha yüksek değer üzerinden yapıldığını ispat edemediği, bu husus çözümlenmeden şirket öz varlığının rayiç değerinin hesaplanmasına imkan bulunmadığı, noterde düzenlenen sözleşme ile belirlenen bedel dışında davacının davalıdan talep edebileceği başka bir hisse bedeli bulunmadığı, bozma hakkında verilen uyma kararının somut olayda taraflar lehine usuli kazanılmış hak teşkil etmeyeceği” gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Ancak Dairemiz bozma ilamında, davacının hisse devrinden doğan alacağının devir tarihindeki şirket bilançosunda gösterilen şirkete ait varlıkların gerçek değerlerinin tespit ettirilerek belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup, mahkemece bozma ilamına uyulmakla davacı lehine usuli kazanılmış hak doğmuştur. Bu durumda, davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 20/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.