Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/3862
Karar No: 2016/2438
Karar Tarihi: 18.04.2016

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/3862 Esas 2016/2438 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asıl davacı, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin adına kayıtlı olan taşınmazın sahte imza ile başkasına devredildiğini iddia ederek tapu kaydının iptalini ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Birleşen dava ise, müvekkilinin davalı kooperatife ait ve kayıtlı olan taşınmazı satın alarak kullanmaya devam ettiği iddiası üzerine açılmıştır. Mahkeme, asıl davada kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen taşınmaz için iki ayrı tescil kararının verilemeyeceği gerekçesiyle, davalı kooperatif adına kayıtlı olan taşınmazın tapu kaydının terkin edilerek davacı müvekkilinin adına tescilini kararlaştırmıştır. Birleşen davada ise dava reddedilmiş ve davacının davalı kooperatife yönelik maddi hakları saklı tutulmuştur. Karara, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil davasında kooperatif ortağının eşitlik ilkesi çerçevesinde borca rağmen diğer üyelerle eşit durumda olduğunun kanıtlanması gerektiği maddesi ile referans gösterilmiştir.
23. Hukuk Dairesi         2015/3862 E.  ,  2016/2438 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
    ASIL DAVADA
    BİR. DAVADA
    ASIL VE BİRLEŞEN
    DAVADA DAVALI : ....
    Vek. Av. ...

    Taraflar arasındaki asıl ve birleşen tapu iptali, tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı .... 1994 yılından bu yana üyesi olduğunu, E blok 2 no"lu dairenin kur"a sonucu adına isabet ettiğini dairenin davalı kooperatifin eski başkanı...... tarafından sahte imza ile başkasına devredildiğini, davalı kooperatife dava konusu taşınmaz ile ilgili olarak ihtarname çekildiğini, kooperatif başkanının ise cevabi ihtarname çekerek müvekkiline ait kayıtlı bulunan bir taşınmaz olmadığını ve kooperatif genel kurulu kararına göre işlem yapılacağını bildirdiğini, davalı ... ve kooperatif olan .....Karar sayılı ilamı ile dairenin mülkiyetinin kendisine ait olduğunun tesbit edildiğini kooperatifin mahkeme kararını yanlış yorumladığını ileri sürerek, 110 ada 1 parselde davalı kooperatif adına kayıtlı bulunan E blok 2 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
    Birleşen davada davacı ... vekili, müvekkilinin davalı kooperatife ait ve adına kayıtlı bulunan E blok 2 no"lu bağımsız bölümü 15.11.2006 tarihinde davalı kooperatifin başkan ...."dan satın alarak evin iç dekorasyonunu kendisinin yaptırdığını, 28.11.2006 tarihinde de davalı kooperatif üyelik devir sözleşmesi yapıldığını, daireyi 2006 yılından beri müvekkilinin kullandığını ileri sürerek, 1 parselde davalı kooperatif adına kayıtlı bulunan E blok 2 no"lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, mümkün olmazsa dairenin rayiç bedelinin ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen davada davalı vekili, asıl davada davacının haksız olarak işbu davayı açtığını, davacının mağdur olmadığını, davacının dava konusu dairesini 15.11.2006 tarihinde ...."ya sattığını, ....."nın ise 28.11.2006 tarihinde birleşen davada davacı ..."a sattığını, asıl davada davacının kooperatife aidat ödemediğini, birleşen
    ...
    davada davacı ..."ın yapmış olduğu devir sözleşmesinin muvazalı olduğunu, birleşen davada ..."ın aidat borcunun bulunduğunu savunarak, asıl ve birleşen davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davada davacının davalı kooperatifin üyesi olduğuna dair Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş mahkeme kararı bulunduğu, o tarihte davalı kooperatif ferdileşmeye geçmediğinden tapu kaydının tesciline dair mahkemece karar verilemediği, sonraki tarihlerde ferdileşme işleminin tamamlandığı, tescil için herhangi bir engelin kalmadığı, kesinleşmiş mahkeme kararına muhalif karar verilemeyeceği, ancak iyiniyetli üçüncü kişi konumundaki birleştirilen dosyanın davacısı ..."ın, her ne kadar iyiniyetli olsa da aynı taşınmaz için iki ayrı tescil kararı verilemeyeceğinden tescil talebinin reddinin gerektiği, günün rayiç bedeli üzerinden davalı kooperatiften maddi değerinin tahsiline yönelik talebinin ise somutlaştırılamadığı, miktar ve değerinin belirtilmediği, bu doğrultuda talebin harçlandırılmadığı gerekçesiyle, asıl davada davanın kabulü ile ....adına kayıtlı bulunan.... no"lu bağımsız bölüm şeklindeki dairesinin tapu kaydının malik hanesindeki davalı kooperatif isminin terkini ile davacı ... adına tesciline, birleşen davada davanın reddi ile davacı ...’ın davalı kooperatife yönelik maddi haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
    Kararı, asıl davada davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
    Kural olarak, kooperatif ortağının, kendisine tahsis edilmiş olan konutun tapu iptali ve tescili talebinde bulunabilmesi için davaya konu edilen taşınmaza yönelik olarak, davalı kooperatife karşı tüm edimlerini yerine getirmiş olduğu, hiçbir ediminin kalmadığını, diğer üyelerle eşit durumda olduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Ayrıca, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik ilkesi gereğince, kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup kooperatifçe aynı durumda olan bir çok ortağa, borca rağmen dairelerinin tapularının verilip verilmediğinin belirlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece, diğer kooperatif üyelerine tahsis edilen konutların davalı kooperatifçe borca rağmen tapularının verilip verilmediğinin araştırılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    2-Bozma nedenine göre, asıl davada davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl davada davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi