20. Hukuk Dairesi 2015/16083 E. , 2017/4858 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ....köyü 111 ada 1, 112 ada 66, 68, 69, 70, 71 ve 72 parsel sayılı sırasıyla 1176,05 m², 463,62 m², 1.150,68 m², 1.340,79 m², 119,70 m², 206,47 m² ve 2.325,81 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adlarına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, 112 ada 72 sayılı parsel hakkında açılan dava 2007/35 Esas sayılı dava dosyasında, diğer parseller hakkında açılan dava ise 2009/3 Esas sayılı dava dosyasında görülerek yapılan yargılama sonunda davaların reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hükümlerin davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 2009/3 Esas sayılı dosyada verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12/03/2012 gün ve 2011/16115 E. - 2012/3498 K. sayılı kararı ile 2007/35 Esas sayılı dosyada verilen karar ise Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/05/2013 gün ve 2013/527 E. - 5240 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararlarında özetle; “... Dava dosyası içinde bulunan ve hükme esas alınan orman bilirkişi kurulu raporu ekinde yer alan 1950 ve 1990 tarihli hava fotoğrafları ile 1960 ve 1993 tarihli memleket haritalarındaki dava konusu taşınmazların konumu çevre parsellerle birlikte gösterilmişsede hükme dayanak alınan raporda taşınmazlar memleket haritalarında yeşil alanda gösterilmiş, rapor içeriğinde fenni hata sonucunda münferit geniş yapraklı yeşil alanda kaldığından söz edilerek taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu kanaatine varılmış ve bu rapora dayanarak hüküm kurulmuştur. Kural olarak; iki aşamalı ve çift bindirmeli yöntemle askeri ya da bilimsel amaçlı çekilen hava fotoğrafları, memleket haritalarının hazırlanmasında altlık olarak kullanıldığından çekim tarihindeki taşınmazların gerçek fiili durumunu yansıtırlar. Memleket haritasında bir boyama hatası varsa bu husus hava fotoğrafları üzerinde streoskop cihazı ile üç boyutlu inceleme yapılmak sureti ile taşınmazların üzerinde orman ya da ziraat bitki örtüsünün var olup olmadığı saptanmalı, bitki örtüsü bulunuyorsa ağaçların cinsi, yaşı ve dağılım durumu ile kapalılık teşkil edip etmediği duraksamaya meydan vermiyecek şekilde saptanmalıdır. Memleket haritalarında hava fotoğraflarına göre farklılık ya da boyama hatası nedeniyle aykırılık varsa bu husus ayrıntılı bir şekilde açıklanmalıdır. Bu nedenle, duraksamaya neden olan içerikli ve yetersiz inceleme ve uygulamaya dayanan rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanunla sadece Devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Mahkemece, en eski tarihli yıllara ve 1980-1990"lı yıllara ait iki ayrı memleket haritası, bu memleket haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ...Bakanlığı (... İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar ile hava fotoğrafları üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir” denilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece bozma kararına uyulmasının ardından, çekişmeli parseller hakkında açılan davaların HMK 166. maddesi kapsamında birleştirilerek yapılan yargılaması sonunda davaların reddine ve dava konusu parsellerin tespit gibi tescillerine karar verilmiş, hüküm davacılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 31/05/2017 gününde oy birliği ile karar verildi.