14. Ceza Dairesi Esas No: 2014/9742 Karar No: 2017/4359 Karar Tarihi: 02.10.2017
Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/9742 Esas 2017/4359 Karar Sayılı İlamı
14. Ceza Dairesi 2014/9742 E. , 2017/4359 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Tanık Yıldıray"ın beyanlarından sanığın cinsel istismar eylemleri sırasında eliyle mağdurun ensesinden bastırmak suretiyle atılı suçu cebirle işlediği anlaşılmasına rağmen hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanmaması neticesinde eksik ceza tayini, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesince düzenlenen 26.05.2011 tarihli raporda mağdurun maruz kaldığı iddia edilen cinsel istismara bağlı olarak gelişen akut stres bozukluğu tanısıyla ruh sağlığının bozulduğu ve suç tarihinden 6 ay geçtikten sonra bir kez daha muayenesi gerektiği bildirildiği halde, Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulu ya da Adli Tıp Kurumu Kanununun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül ettirilmiş Yüksek Öğrenim Kurumları veya birimlerine bağlı bir hastaneden görüş alınmak suretiyle, sanık hakkında TCK"nın 103/6. maddesinin tatbik edilip edilmeyeceğinin belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 58, 59, 60 ve 61. maddeleri ile 5237 sayılı Kanunun 102, 103, 104 ve 105. maddelerinde yer alan cinsel dokunulmazlığa karşı suçların ve 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 13. maddesi ile TCK"nın 103. maddesinin yeniden düzenlenmesi karşısında, 5237 sayılı TCK"nın 7/2. madde - fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan -2- yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." hükmü gözetilerek lehe olan hükmün önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi, her iki kanunla ilgili uygulamanın denetime imkan verecek şekilde kararda gösterilmesi ve 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan hususlar nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.