16. Hukuk Dairesi 2015/20873 E. , 2018/3285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ...
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... sırasında Arıcak İlçesi Halil Yavuz ve Vali Göktayoğlu Mahalleleri çalışma alanında bulunan temyize konu 117 ada 26, 120 ada 3, 255 ada 2 ve 3, 258 ada 25, 26 ve 27, 259 ada 1, 266 ada 1, 2, 3, 10, 11 ve 12, 275 ada 7 ve 276 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... Bey oğlu Seyit Ömer Bey Vakfı adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında Abdülbaki ..., vakıf mütevellisi olarak davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 255 ada 2, 3, 258 ada 26 ve 266 ada 12 parsel sayılı taşınmazların ... tespitlerinin iptali ile davacı ... adına tapuya tescillerine, çekişmeli 120 ada 3, 258 ada 25 ve 27, 259 ada 1, 266 ada 1, 2, 3, 10 ve 11, 275 ada 7 ve 276 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ve vakıf mütevellisi Abdülbaki ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre çekişmeli 255 ada 2, 3, 258 ada 26 ve 266 ada 12 parsel sayılı taşınmazların davalı Vakfa ait olmadığı belirlenmiş olup, davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ve davalı vakıf mütevellisi Abdülbaki ...’ın sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 3402 sayılı ... Kanunu’nun 36/2. maddesine göre, ... davalarında dava harcı hesaplanırken, taşınmazlara ait ... tutanağında yazılı son beyan dönemi emlak vergisi değerinin esas alınması gerekirken kaynağı tam olarak belirlenemeyen bir değer üzerinden dava harcına hükmedilmiş olması isabetsiz olup davacı vekili, davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ve davalı vakıf mütevellisi Abdülbaki ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün bu yönüyle BOZULMASINA,
2- Temyize konu 120 ada 3, 258 ada 25, 27, 259 ada 1, 266 ada 1, 2, 3, 10, 11, 275 ada 7 ve 276 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden yapılan temyiz incelemesinde: Çekişmeli bu taşınmazların yukarıda belirtildiği şekilde davalı Vakfa ait olmadığı, mahkemece yapılan keşif ve toplanan delillerle belirlenmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar kök muristen kalmış ise de paylaşma sonucu davacıya kaldığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların kendisine miras bırakanından kaldığını iddia etmiş, keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından da bu taşınmazların önce davacının babası, onun ölümünden sonra da çocukları tarafından kullanıldığı belirtilmiştir. Duruşmada dinlenen davacının kardeşleri ..., Sadık ve Lütfi Gülşen beyanlarında; “babamız Yusuf Gülşen sağlığında dava konusu parselleri paylaştırdı. ... tespit tutanağında adımızın yazılı olduğu parselleri biz kullanmaktayız. Aramızdaki paylaşım bu şekildedir. Kardeşimizin bu davayı açarken bütün parsellerin kendisine ait olduğu yönündeki iddiasına bir diyeceğimiz yoktur. Bizim kullandığımız parseller dışındaki parsellerin davacı adına yazılmasına bir diyeceğimiz yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Bu beyanlar çelişkili ve ne anlama geldiği açıklatılmaya muhtaç beyanlar olup beyanlar arasındaki çelişki giderilmediği gibi yöntemince taksim yapılıp yapılmadığı araştırılmadığından mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermek için yeterli değildir. O halde, doğru sonuca ulaşabilmek için, çekişmeli taşınmazları iyi bilen, davada yararı bulunmayan, yaşlı yerel bilirkişiler, tespit bilirkişilerinin tümü, daha önce beyanları alınan davacının kardeşleri ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılarak, adı geçen taşınmazların muris Yusuf"un sağlığında mirasçılarına paylaştırılıp paylaştırılmadığı, Yusuf öldükten sonra taksime konu edilip edilmediği, taşınmazların ne zamandan beri kim tarafından hangi sıfatla kullanıldığı, taksimle davacıya düşüp düşmediği, düşmüş ise hangi sıfatla kullandığı, zilyetliğinin devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne zaman devredildiği hususu her bir parsel başında daha önce beyanları alınan davacı kardeşleri de dinlenerek sorulmalı, bilirkişi ve tanık sözleri ile önceki keşifte beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde gerekirse yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece belirtilen hususlar yerine getirilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Ayrıca; 3402 sayılı ... Kanunu’nun 36/2. maddesine göre, ... davalarında dava harcı hesaplanırken, taşınmazlara ait ... tutanağında yazılı son beyan dönemi emlak vergisi değerinin esas alınması gerekirken kaynağı tam olarak belirlenemeyen bir değer üzerinden dava harcına hükmedilmiş olması isabetsiz olduğu gibi, dava dilekçesinde 117 ada 26 parsel sayılı taşınmaz davalı olarak belirtildiği halde mahkemece taşınmaz hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması dahi isabetsiz olup, davacı vekili, davalı Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili ve davalı vakıf mütevellisi Abdülbaki ...’ın temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlera ayrı ayrı iadesine, 16.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.