10. Hukuk Dairesi 2019/3348 E. , 2019/10079 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Asıl ve birleşen dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma üzerine, hükümde belirtilen gerekçelerle asıl davanın kabulüne, birleşen davanın Yargıtay incelemesi sonucu temyiz kesinlik sınırı altında bulunduğu anlaşıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Mahkemece, Dairemizin 25/01/2016 tarihli bozma ilamına uyularak karar verilmiş ise de; Mahkemenin uyma kararı verdiği Dairemizin bozma kararında açıklanan gereklerin yerine getirilmediği anlaşılmıştır.
Bozma ilamımızda belirtiğimiz üzere; zorunlu mali sorumluluk sigortası; “Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına, bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan mali ve hukuki sorumluluğunu belli limitler dahilinde güvence altına almak” üzere oluşturulmuştur. Dolayısıyla sigorta şirketinin, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu; kaza tarihi itibariyle geçerli olan poliçede yazılı sorumluluk limiti ile sınırlıdır. Sigorta şirketi tarafından, 2918 sayılı Yasa kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluk nedeniyle poliçe limiti dahilinde, sigortalı ya da hak sahiplerine ödeme yapıldığının geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda, sigorta şirketinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından, ödediği miktar oranında tazmin sorumluluğundan kurtulduğunun kabulü gereklidir.
Eldeki davada, her ne kadar bozmaya uyularak hak sahiplerine yapılan ödemeler davalı ... şirketinden sorulmuş ise de, davalı ... Sigorta AŞ."nin, davaya konu trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle geçerli olan zorunlu mali mesuliyet sigortası poliçesi kapsamında, hak sahiplerine ödemede bulunduğunu ileri sürmesi ve buna ilişkin 08/10/2008 tarihli ... ’a yapılan 23.310,32 TL, 11/04/2008 tarihli Veysel İlhan’a yapılan 31.023,27 TL ve 08/10/2008 tarihli ... ’a yapılan 2.346,29 TL ödemelerin olduğunu bildirerek bu ödemelere ilişkin dekontların gönderilmiş olmasına rağmen, hak sahiplerinin belirlenmediği özellikle Veysel İlhan ile Serpil Korkmaz’ın hak sahipliğinin belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Bozma ilamı gereğince,öncelikle hak sahipleri belirlenip, mahkemeye ibraz edilen ödemelerdeki kişilerin hak sahipleri olup olmadığı belirlenmeli, ödemeye yönelik belgelerin içeriği ve geçerliliği yönünde araştırma yapılarak,sigorta şirketinin sorumluluğu ona göre belirlenmelidir. Mahkemece bu yönde inceleme ile karar verilmesi gerekirken verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 19/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.