Davacı M.. B.. vekili Avukat Mehmet tarafından, davalı A.. A.. aleyhine 19/06/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/11/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, kasten yaralamadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kasten ve bilerek kendisini yaraladığını, kaburgasında oluşan kırık nedeniyle uzun süre çalışamadığını, hastanede yatarak tedavi görmek zorunda kaldığını beyanla uğradığı maddi ve manevi zararların davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkemece, alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi 337-531 sayılı ilamında davalının mahkumiyetine ve cezanın ertelenmesine karar verildiği ve sanık-davalı lehine verilen cezadan TCK/29. maddesi gereği 1/4 oranında haksız tahrik indirimi uygulandığı ve kararın Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesinin maddi vakıalara yönelik kesinleşmiş kararı bağlayıcıdır. Esasen yerel mahkeme de gerekçesinde davalının eylemini davacının haksız tahriki ile gerçekleştirdiğini kabul etmiştir. Olayın gelişimi nazara alındığında davalının, davacının haksız tahrikinin etkisi ile eylemini gerçekleştirdiği görülmektedir. Şu durumda, takdir edilen manevi tazminat oluşa uygundur, ancak mahkemece belirlenen maddi tazminatta haksız tahrik göz önünde tutularak indirim yapılması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile bilirkişi raporunda belirlenen maddi zararın aynen kabulü doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.