10. Ceza Dairesi 2019/9234 E. , 2019/9238 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığının, 04/12/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda dava şartı bulunmadığından bahisle kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/54 esas, 2018/283 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 13/12/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 07/11/2014 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, 22/12/2014 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, erteleme kararına itiraz hakkı bulunduğu gösterilerek usulüne uygun tebliğ işlemlerinin yapıldığı ve tedbirin infazına başlanıldığı,
Ancak sanığın yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin bildirilmesi üzerine, 01/07/2015 tarihli iddianameyle kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2016 tarihli ve 2015/329 esas, 2016/589 sayılı kararıyla, “ısrar şartının gerçekleşmediği” gerekçesiyle durma kararı verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
2- Kanun yararına bozma talebine konu olan dosyada ise, sanığın 08/04/2017 tarihinde işlediği iddia edilen “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, 02/01/2018 tarihli iddianameyle TCK’nın 191/6. maddesi uyarınca kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden kamu davası açıldığı,
Yapılan yargılama sonucunda İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/54 esas, 2018/283 sayılı kararıyla, “sanık hakkında önceki suçtan verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılıp dava açılmışsa da, yapılan yargılama sonucunda Mahkemece durma kararı verilmiş olduğu, bu nedenle ikinci suç bakımından sanık hakkında kamu davasının ertelenmesine karar verilmeden kamu davası açılma şartı bulunmadığı” gerekçesiyle “kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, şüpheli hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 22/12/2014 tarihli ve 2014/166345 soruşturma, 2014/1898 sayılı kararıyla hakkında kamu davasının açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesine ve erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildikten sonra sanığın erteleme süresi içerisinde tekrardan suç işlemesi sebebiyle, 01/07/2015 tarihinde İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesine iddianame düzenlenerek dava açılmasından sonra sanığın 08/04/2017 tarihinde tekrardan uyuşturucu madde ile yakalanması üzerine 5237 sayılı Kanunun 191/6. maddesi gereğince kanun yararına bozmaya konu açılan davada, İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/54 esas, 2018/283 sayılı kararı ile sanık hakkında daha önce açılan İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/329 esas sayılı dosyasında Mahkemesince durma kararı verildiği gerekçesiyle durma kararı verilmiş ise de; daha önce açılan İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/329 esas sayılı dosyasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirlerinin devamı sırasında ısrar şartı oluşmadığı için durma kararı verildiği, bu kararın 26/01/2017 tarihinde kesinleşmesi üzerine denetimli serbestlik tedbirine kaldığı yerden devam edildiği anlaşılmakla; sanığın 08/04/2017 tarihli eyleminin, durma kararının kesinleşmesinden sonra işlendiği için erteleme kararının ihlali niteliğinde olması karşısında, 5237 sayılı Kanunun 191/5. maddesi gereğince davanın düşmesine karar verilerek, karar örneğinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi yerine belirtilen gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/54 esas, 2018/283 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
07/11/2014 tarihli ilk suça ilişkin verilmiş olan 22/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlal edildiğinden bahisle 01/07/2015 tarihli iddianameyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/12/2016 tarihli kararıyla yargılama şartının gerçekleşmediğinden bahisle davanın durmasına ve tedbirin devamına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Bu durumda artık 08/04/2017 tarihli ikinci suçun, ilk suçtan verilen tedbirin ihlali niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için, ikinci suça ilişkin yargılama yapılan İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesince, ilk suçtan durma kararı vermiş olan İstanbul 50. Asliye Ceza Mahkemesine birleştirme talepli ihbarda bulunularak davanın derdest hale gelmesi sağlandıktan sonra, davaların birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken, durma kararı verilmesi yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; davanın durmasına dair İstanbul Anadolu 20. Asliye Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/54 esas, 2018/283 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 27.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.