9. Hukuk Dairesi 2014/35046 E. , 2016/6533 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVALILAR : 1-T.C. ... ADINA AVUKAT ... 2-...... ADINA AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekillerinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki, bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı tarafından yatırılan ve yargılama giderlerinden sayılan harcın kabul ve redde göre oranlanıp, oranlanamayacağı uyuşmazlık konusudur.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323/1-a maddesine göre, mahkeme harçları yargılama giderleri kapsamında olup, 326. maddeye göre “ Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. “
Bu genel kural, bir dava sırasında haksız davranışta bulunan her kimsenin, haksız davranışlarının bütün sonuçlarından, bunları önceden bilmesi mümkün olsun veya olmasın, sorumlu tutulmasını gerektiren hukukun genel ilkelerine dayandırılmaktadır. Bu anlamda, haksız yere dava açmış veya haksız yere savunmada bulunmuş kimse, harç bakımından kazanılmış hak ileri süremeyeceği gibi, haksız davranışının sonuçlarından sorumlu tutulmasında adalete aykırı bir yön bulunduğunu da ileri süremez.
Dava sonunda haksız çıkan tarafa yükletilecek yargı harçları, davayı kazanan tarafın daha önce davayı açarken peşin olarak ödediği harçlar ile dava sonunda ödeyeceği harçlardır.
Bu anlamda, yargılama sonunda haksız çıkan tarafa yükletilecek harçlardan ne anlaşılması gerektiğinin ortaya konulmasında fayda vardır.
Dava sonunda "davanın kabulü" yönünde hüküm kurulması halinde, yargı harcından yargılama sonunda haksız çıkan taraf sorumlu olacaktır. Sözkonusu dava nisbî karar ve ilâm harcına tâbî ise, dava açılırken başvurma harcı ile nisbî karar ve ilâm harcının dörtte biri, davacı tarafından peşin olarak ödenmektedir. İşte, peşin ödenen bu harç ile bakiye karar ve ilâm harcı, dava sonunda haksız çıkan taraftan alınacaktır. Davanın maktu karar ve ilâm harcına tâbî olması halinde ise, dava açılırken peşin olarak ödenen başvurma ve maktu karar ve ilâm harcının, davanın kabulü halinde davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekecektir.
Yargılama sonucunda kısmen haklılık durumu ortaya çıkar ve kısmen kabul ya da kısmen red şeklinde hüküm kurulursa, yargılama giderleri gibi harçlar haklı çıkma oranında taraflar arasında paylaştırılamayacaktır. Zira, davanın reddi dışında harç daima davalıya yükletileceğinden, diğer giderler gibi kazanılan, kaybedilen miktara göre tekrar bölüştürülmesi mümkün olmayacaktır. Bu bağlamda, davanın sonunda “davanın kısmen reddine ve kısmen kabulüne” karar verilmesi halinde, karar ve ilâm harcı hüküm altına alınan kısım üzerinden hesaplanmaktadır. Bu şekilde hesaplanan karar ve ilâm harcından, dava açılırken alınan peşin harç ve varsa ıslah/talep artırım harcı mahsup edilecek ve peşin olarak yatırılan başvurma harcı ile bakiye harcın davalıdan tahsili yoluna gidilecektir. Ancak kısmen kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan karar ve ilâm harcının miktarı, peşin olarak tahsil edilen karar ve ilâm harcından az ise, mahsuptan sonra artan kısmın talep halinde davacıya iadesine karar verilecektir.
Bu açıklamalar karşısında, mahkemece davacının yatırdığı harçların davalı şirkete yükletilmesi sırasında kabul ve red miktarlarına göre oranlanmayacağının düşünülmemesi, başvuru harcının hesaba dahil edilmemesi, birden fazla davalı olduğu halde harç masrafından hangi davalının sorumlu olduğu açıklanmadan “ …davalıdan “ denilerek hüküm kurulmasının infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün HMK. nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK. nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç:
Hüküm fıkrasındaki harç masrafına ilişkin “ Davacı tarafından yatırılan 128,10 TL. harçtan haklı çıkma oranında hesaplanan 96,60 TL. harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine “ şeklindeki paragrafın çıkartılarak yerine;
“ Davacı tarafından yatırılan toplam 156,15 TL. harcın, davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan, davalı Şirket’ ten alınarak davacıya verilmesine “ paragrafının yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 17/03/2016 gününde oybirliği ile karar verildi.