10. Ceza Dairesi 2019/5338 E. , 2019/9235 K.
"İçtihat Metni" T.C.
YARGITAY
10. Ceza Dairesi
Adalet Bakanlığının, 07/10/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki hükmün açıklanmasına yönelik ihbar üzerine sehven ilgisiz bir dosyaya dair hüküm kurulmasına ilişkin İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/39 esas, 2019/30 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 17/10/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında 23/02/2013 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, İstanbul (kapatılan) 65. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/02/2015 tarihli ve 2014/191 esas, 2015/111 sayılı kararıyla TCK"nın 191/1 ve 62/1. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanunla değişik 5320 sayılı Kanunun geçici 7/2. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
2- Daha sonra sanığın denetim süresi içinde 08/04/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin mahkûmiyet kararının kesinleştiğinden bahisle hükmün açıklanması için ihbarda bulunulması üzerine, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/39 esas, 2019/30 sayılı kararıyla hükmün açıklanmasına karar verildiği, ancak hüküm kısmında sehven bu dosya ile ilgisi bulunmayan başka bir dosyaya dair hüküm kurulduğu,
3- Cumhuriyet savcısı tarafından hükümdeki çelişkinin giderilmesi için Mahkemeye itiraz dilekçesi verildiği, ancak İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2019/189 değişik iş sayılı kararıyla itirazın reddine kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/39 esas, 2019/30 sayılı kararında sehven hüküm fıkrasında başka bir dosyaya ait olan bu hükmün yazılmış olduğundan ve bu haliyle başvurulacak kanun yolu da yanlış gösterildiğinden, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2019 tarihli ve 2019/189 değişik iş sayılı kararının yok hükmünde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesince belirtilen şekilde karar verilmiş ise de; ihbar üzerine hükmün açıklanması gerekirken sehven aynı gün duruşması olan aynı Mahkemenin başka bir dosyasına ait hükmün yazılmış olduğu, buna ilişkin mahkemesince 24/01/2019 tarihinde tutanak tutulduğu, hükümdeki Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2010/15 esas sayılı dosyasının karara konu dosya ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, sehven hüküm fıkrasında başka bir dosyaya ait olan bu hükmün yazılmış olduğu anlaşılmakla, ihbara müteakip hükmün açıklanıp açıklanmayacağı değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/39 esas, 2019/30 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde işlendiği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin mahkûmiyet kararının kesinleştiğinden bahisle hükmün açıklanması için ihbarda bulunulması üzerine, Mahkemece koşulları bulunması halinde hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerekirken sehven bu dosya ile ilgisi bulunmayan başka bir dosyaya dair hüküm kurulması yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar:
Açıklanan nedenlere göre; İstanbul 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 24/01/2019 tarihli ve 2018/39 esas, 2019/30 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 27.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.