11. Ceza Dairesi 2016/8703 E. , 2018/8502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Defter ve belge ibraz etmemek suçundan beraat
Sahte belge düzenlemek suçundan mahkumiyet
Katılan vekilinin temyiz talebinin, sanık hakkında “defter ve belge ibraz etmeme” suçundan verilen beraat hükmü ile sahte fatura düzenleme suçlarından verilen mahkumiyet hükümleri nedeniyle avukatlık ücreti tayin edilmesi gerektiğine yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
I- Sanık hakkında 2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
Sanığın, 2010 ve 2011 takvim yıllarında farklı tarihlerde birden fazla sahte fatura düzenlemesine karşın, her yıl için sanık hakkında TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafii ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanığın mahkumiyetine karar verildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmolunmaması,
2-5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı uyarınca uygulanmasında zorunluluk bulunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasına "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 1500 TL vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi; TCK"nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerine ""Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan duruma göre, sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına"" ibaresinin yazılması suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü ile defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi:
A) 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden;
1-Sahte fatura düzenleme suçunda, suçun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanunun 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır"" hükmünün yer alması; 2009 takvim yılına ilişkin suç konusu faturaların dosya içerisinde bulunmadığının ve getirtilip duruşmada incelenmediğinin anlaşılması karşısında; 2009 takvim yılında suça konu faturaları kullanan mükelleflerin tamamının tespit edilerek, yetkilileri hakkında 2009 takvim yılına yönelik olarak vergi suçu raporları düzenlenip dava açılıp açılmadığı, açılmış ise bu dosyalarda mükellefçe düzenlenen faturaların bulunup bulunmadığı araştırılarak, kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Sanığın 2009 takvim yılında birden fazla sahte fatura düzenlemesi nedeniyle zincirleme suçla ilgili TCK"nin 43. maddesi uygulanmayarak eksik ceza tayini,
b)Hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
B)Defter ve belge ibraz etmeme suçundan verilen beraat hükmü yönünden; defter ve belgeleri ibraz etmeme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesi için istenmesi ve yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu dikkate alınarak; VDENR-2011-2131/22 sayılı vergi suçu raporunda, sanığa ait defter ve belgelerin 20.06.2011 tarih ve VDENY-2011-2090/16 sayılı isteme yazısı ile istenildiği, 14.06.2011 tarih ve VDENY-2011-2090/12 sayılı isteme yazısının tebliğ edilemediğinin bildirilmesine rağmen, dosya içerisinde 20.06.2011 tarihli isteme yazısının mevcut olmadığı anlaşıldığından; 20.06.2011 tarihli defter ve belge isteme yazısının dosya arasına konulması, belgelerin hangi amaçla istendiğinin tespit edilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, “tebligatın doğrudan sanığın eşine yapıldığı dikkate alındığında geçersiz sayılacağı” şeklindeki hatalı gerekçe ile yazılı şekilde beraat hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 2009 yılında sahte fatura düzenleme suçundan dolayı ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 30.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.