14. Hukuk Dairesi 2015/17764 E. , 2017/148 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Davacı; ... Mevkiinde 112 ada 5 parsel sayılı mera vasfındaki taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında sehven davalı üzerine kaydedildiğini, bu yerin uzun yıllardır mera olarak kullanıldığını, bu nedenle tapu kaydının iptaline ve köy merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir..
Davalı, dava konusu taşınmazı tapu maliki ..."dan 2006 yılında satın aldığını, daha öncesinde de 8 sene onun adına taşınmazı kullandığını, satın aldığı tarihten bu yana zilyetliğini devam ettirdiğini, taşınmazın mera olmadığını, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece dava kısmen kabul edilerek, 631m2 alanın iptali ile mera olarak tesciline karar verilmiştir.
Hükmü taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
Dava meralık iddiasına dayalı tapu iptali ve taşınmazın mera olarak sınırlandırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşifde mahalli bilirkişi ve taraf tanıkları taşınmazın bir kısmının mera veya harman yeri veya köy boşluğu olduğunu, ziraat bilirkişi ise yol boşluğu olduğunu belirterek çelişkili bir durum yaratılmıştır. Dava konusu yerin niteliği kesin olarak belirlenmelidir.
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3,4).
./..
2015/17764-2017/148 -2-
Genel harman yerleri de köy halkının tümünün harman yapmaları için yetkili mrcii tarafından tahsis edilen ya da geleneksel(kadim)kullanmanın harman yeri biçimiyle sürdürülegelmiş bulunmasından dolayı tahsis edilmiş olarak kabul edilen köy orta mallarıdır.
Köy boşluklarına gelince Türk hukuk mevzuatın bu yerler ile ilgili bir düzenleme yoktur. Bu kavram uygulamada geliştirilmiştir. Kural olarak da, hiç kimse tarafından kullanılmayan yerler 3402 sayılı Kadastro Kanununun 18. maddesi hükmü gereğince Hazineye aittir. Fakat mülkiyeti Hazineye ait boşluklar eğer 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/A maddesindeki hizmet alanları arasında değilse, koşulların varlığı halinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle mülk edinilebilir. Anılan maddede "Boşluklar" sözcüğüne yer verilmiş ise de bu hükümdeki boşluklar sözcüğü ile anlatılmak istenen genel olarak hizmet mallarıdır. Hizmet malı olmayan boşluklar ile ilgili dava ancak Hazine tarafından açılabilir. Hizmet malı olan boşluklarla ilgili olarak da köy tüzel kişiliğinin dava açma hakkı vardır.
Yukarıda kısaca tanımları yapılan yerlerin hukuki durumları farklı olduğundan dava konusu yerin niteliğinin belirlenmesi önemlidir.
Bu nedenle mahkemece yapılacak iş; mahallinde yaşlı mahalli bilirkişi ve uzman bilirkişiler ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapmak,taşınmazın hangi kısmının özel mülkiyete tabi hangi kısmının mera, harman yeri, yol gibi sınırlandırmaya tabi yer (tescile tabi olmayan), yada köy boşluğu olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit etmek, keşfi izlemeye yeterli ve elverişli rapor düzenlettirmek ve sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
Mahkemece, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.