11. Ceza Dairesi 2017/645 E. , 2018/8491 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın, ...’a ait 16.01.2008 tarih ve 7843721 numaralı çeki, yetkisi olmadığı halde keşide ederek katılan şirket yetkilisine vermek suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; sanığın, suça konu çeki ...’ın bilgisi dahilinde imzaladığını, çek bedelini ödeyemediklerini, icra takibinin devam ettiğini savunması; tanık ...’ın, sanığı doğrulayarak, iddianamede bahsi geçen çekin kendi bilgisi dahilinde sanık tarafından imzalandığını söylemesine rağmen, bir sureti dosya içerisinde mevcut 16.01.2008 tarihli ödemeden men talimatında, çekin istek dışı elden çıktığının ilgili bankaya bildirilmesi ve icra dosyasının incelenmemesi karşısında; Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 30.03.1992 tarih ve 80/98, 19.04.2005 tarih ve 221-38 sayılı kararlarında ayrıntılı biçimde açıklandığı üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği dikkate alınarak, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; sanık tarafından daha önce de ...’ın yerine imzalanıp ödenen çekler olup olmadığının ilgili bankadan araştırılması; katılan şirket yetkilisinin aynı konuda tanık olarak dinlenmesi; icra takip dosyasının getirtilip incelenerek, bir suretinin dosya arasına alınması, icra takibinde imzaya itiraz edilip edilmediğinin belirlenmesi; tanık ...’ın yeniden dinlenerek, 16.01.2008 tarihli ödemeden men talimatını kendisinin verip vermediği, belge altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı, çekin rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı hususlarının ayrıntılı olarak sorulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tespit edilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; hükmün gerekçe kısmında, “Sanığın ertelemeye engel sabıkası bulunduğundan bu nedenle şartları oluşmadığından hakkında CMK"nin 231/5 ve TCK"nin 51. maddeleri uygulanmamıştır” denilmesine rağmen, hüküm fıkrasında, “sanığın geçmişteki hali, sabıkasız oluşu, suç işleme hususundaki eğilimleri, duyduğu pişmanlık göz önünde bulundurularak cezasının ertelenmesi halinde ileride bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkememize olumlu kanaat gelmekle, sanığa verilen hapis cezasının TCK’nin 51/1. maddesi gereğince takdiren ertelenmesine” denilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 30.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.