MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zincirleme biçimde nitelikli zimmet ve görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : 1-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında görevi kötüye kullanma suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına
2-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ün zimmet suçundan beraatlerine
3-Sanık ..."nun yargılama sırasında ölümü nedeniyle hakkındaki davanın düşmesine
4-Sanıklar ... ve ..."nın zincirleme biçimde nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetlerine


Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Ceza Genel Kurulunun 12/02/2008 günlü 2007/9-230 Esas, 2008/23 sayılı Kararına ve tayin edilen ceza miktarına göre sanık ... müdafiin duruşma isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin başvurularının kapsamına nazaran görevi kötüye kullanma suçundan
sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında zamanaşımı nedeniyle verilen ortadan kaldırma, zimmet suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında kurulan beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin, sanıklar ... ile ..."ya ilişkin mahkumiyet hükümlerine yönelik sanıklar müdafiileri ile katılan vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı ve duruşmasız olarak yapılmasına, tebliğnamede adına yer verilen sanık ..."nun yargılama sırasında ölümü nedeniyle verilen düşme hükmü temyiz edilmediğinden inceleme dışı bırakılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinden sanık ..."nın hükümden sonra 03/09/2014 tarihinde öldüğüne dair bilgi yer aldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre TCK"nın 64/1 ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca mahkemesince karar verilmesi lüzumu,
Dosya kapsamına göre S.S. Yapsel Konut Yapı Kooperatifinin yönetim kurulu başkan ve üyesi olan sanıkların suç tarihlerinde zincirleme biçimde görevi kötüye kullanma ve zimmet suçlarını işlediklerinin ileri sürüldüğü, aşamalarda alınan bilirkişi ve idari soruşturma raporları arasında önemli fark ve çelişkiler bulunduğu, yönetim kurulu başkanlığı yapan sanık ..."nin savunmalarında gelirlerinin tamamını kooperatifin inşaatlarında ve diğer işlerinde harcadıklarını, toplanan paraların çok üzerinde imalat yaptıklarını bildirip buna ilişkin kanıtlar sunduğu nazara alınarak, sanıkların görevde bulunduğu dönemde yapılan inşaat ile diğer işlerin ve mali işlemlerin kimler tarafından yürütüldüğünün tespiti, sanıkların görevden ayrılmalarına kadar yapılmış imalatları gösterdiği bildirilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/131 Esas, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2004/57 Esas, 2002/79 Esas ve 2003/2 D. İş, ... İcra Tetkik Mercii Hakimliğinin 2003/737 Esas ve ... İcra Müdürlüğünün 2003/3085 Esas sayılı dosyalarının asılları veya onaylı örneklerinin getirtilmesi, inşaatlara ait plan, proje, metraj cetvelleri, hakediş raporları temin edilmek suretiyle inşaat konusunda uzman bilirkişilerin iştiraki ile mahallinde keşif yapılıp suç tarihleri itibariyle inşaatların fiziki gerçekleşme oranları, projeye dayalı ve proje harici yapılan tüm işlerin eksiksiz belirlenmesi, ... ve ... Bakanlığının birim fiyatları esas alınarak toplam inşaat maliyetinin ve kullanılan malzeme miktarıyla değerinin tespiti ve yeni yönetime bırakılan malzeme bulunup bulunmadığı, varsa değerinin saptanması, daha sonra kooperatife ait belgelerin tamamının dava dosyası ile birlikte Sayıştay Emekli Uzman Denetçilerinden oluşturulacak yeni bir bilirkişi kuruluna tevdii edilerek, önceki bilirkişi raporlarındaki tespitlerin ayrı ayrı çelişkilerini de açıklar şekilde irdelenmesi, defter kayıtları ile yetinilmeyerek tüm evrakın tetkik edilmesi hususları da hatırlatılarak iddia, savunma, tespit dosyaları ile bunlara sunulan bilirkişi raporundaki saptamalar ve bütün kanıtlar birlikte değerlendirilmek suretiyle suç tarihleri arasındaki tüm gelirler ile mahkemece yapılacak keşif sonucu teknik bilirkişilerce verilen rapordaki tespitler de dikkate alınarak kooperatifin gaye ve inşaatları için yapılanlar dahil tüm giderlerinin ne kadar olduğunun belirlenip karşılaştırılması, buna göre her bir sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde
uhdelerinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu, zimmet fiilinin gerçekleştirilme biçimi ve zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarda bulunup bulunmadıkları hususlarında rapor alınıp sonucuna göre sanıkların suçlarının sübut ve niteliğinin tayin ve takdiri yerine, eksik inceleme ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
765 sayılı Yasa uygulamasında zimmetin işlenmesi veya gizlenmesi için gerçekleştirilen sahtecilik eylemleri nitelikli zimmet suçunun unsuru kabul edilmekle birlikte, sanıkların lehine olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCK"nın 212. maddesindeki "sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur" şeklindeki düzenleme uyarınca hem zimmet hem de resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturacağı gözetilip, bir kısmı sahte belge düzenlenmek suretiyle gerçekleştirilen zimmet eylemlerinde sahtecilik suçunun aldatma ve diğer unsurlarının bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması, sahteciliğin varlığının kabulü halinde bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurularak lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
... hakkında TCK"nın 43/1. maddesi ile arttırım yapılırken 8 yıl 16 ay 15 gün hapis cezası yerine 9 yıl 4 ay 15 gün cezaya hükmolunması,
Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlediği kabul edilmesine rağmen sanık ... hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Görevi kötüye kullanma suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca düşmesi yerine ortadan kaldırılmasına karar verilmesi,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 27/09/2011 gün ve 2011/3-167-2011/194 E.-K. sayılı kararında da açıklandığı üzere; sanığın mahkumiyetiyle sonuçlanan ceza davasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinde, vekil duruşmalara katılmasa dahi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesi zorunlu olmasına rağmen sadece dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii, sanık ... ve müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.