11. Hukuk Dairesi 2016/7188 E. , 2018/2095 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 05.05.2016 tarih ve 2012/486-2016/408 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar/karşı davalılar vekili, davalı ile müvekkilleri arasında 2011 yılı aralık ayı sonunda süresi biten sigorta poliçelerinin davalı şirket tarafından düzenlenmesi konusunda anlaşıldığını, 201.655,00 TL bedelle yapılacağı hususunda 29.12.2011 tarihinde taraflarına taahhüt verildiğini, ancak poliçelerin makul sürede teslim edilmediğini, poliçelerin teslim edilmesi halinde 264.000,00 TL talep edileceğinin bildirildiğini, bunun üzerine müvekkillerinin poliçelerini bir başka acenteye 258.325,00 TL bedelle yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkillerinin uğradıkları zararı davalının acente olduğundan ve teminatlandırma yetkisi olmadığından bahisle ödemediğini, davalının 30.12.2011 tarihli yazıda poliçelerin teminat altına alındığını ve sorumlu olduklarını ifade ettiğini, davalının 20.01.2012 tarihinde tüm poliçeleri iptal ettiklerini bildirdiğini ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ....000,00 TL"nın 30.12.2012 tarihinden itibaren kanuni faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; ıslahla talebini 51.124,96 TL’ye çıkarmış, karşı davanın ise reddini istemiştir.Davalı/karşı davacı vekili, husumet itirazında bulunmuş; davacılara 18 adet kasko poliçesi hariç 201.655,00 TL bedelle poliçelerin yapılabileceğinin bildirildiğini, ancak davacıların 18 adet poliçenin iptal edilmek ve yeni poliçe düzenlenmek sureti ile aynı bedelle yapılmasını istediğini, müvekkilinin ise sigorta şirketi ile yapılan görüşmelerde 201,655,00 TL bedelle tüm poliçelerin mümkün olmadığını muhataplara ilettiğini, buna rağmen müvekkilinin 76 adet sigorta poliçesi hazırladığını, teklifin belirli bir süresi olduğundan ve davacılar bu sürede dönüş yapmadıklarından geçersiz hale geldiğini, davacıların bildirimsiz bir şekilde başka bir acenteyle anlaştığı dönemde tüm risklerinin müvekkili tarafından sigortalanmış durumda olduğunu, sonra davacıların talimatı ile poliçelerinin iptal edildiğini savunarak davanın reddini istemiş; karşı davada ise, müvekkilinin tanzim edilen poliçeler sebebi ile 5.845,50 TL komisyon gelir vergisi ödediğini, ek komisyon kaybının oluştuğunu, sigorta şirketleri nezdinde ticari itibarının sarsıldığını ileri sürerek, 5.845,50 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın karşı davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, tarafların 76 adet poliçe için 201.655,00 TL üzerinde anlaşmaya vardığı, ancak davalının 69 adet poliçe için 253.006,82 TL tahakkuk ettirdiği, fatura tanzim edip davacılara borç kaydettiği, sözleşmeye uyulmadığından davacıların bunu kabul etmediği ve dava dışı şirketle anlaşarak 247.805,00 TL bedelli poliçelerin düzenlendiği, davacıların 46.150,00 TL fazla ödeme yaptığı, davalının 30.02.2012 tarihinde temerrüde düştüğü, kısa kararda sehven 30.12.2012 yazıldığı; karşı davada ise, davalı tarafça düzenlenen poliçelerin rejistioya kaydedilmeden iptal edilmesi nedeniyle davalının zararının oluşmadığı, davalının defter kayıtlarına göre bir alacağının olmadığı, manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulüne, 46.150,00 TL’nin 30/02/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı/karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve somut olaya uygulanması gereken 6762 sayılı ... m. 1267 ve Hukuk Genel Kurulu"nun 1982/11-929 Esasa, 1983/853 Karar sayılı kararı gereğince davacının akdi feshederek zararını talep etmesinde ve mahkemece bu zarara hükmedilmesinde bir isabetsizlik olmamasına göre, davalı/karşı davacı vekilinin aşağıdaki (...) numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
...- Mahkemece, davalı/karşı davacı tarafça yatırılan 1.100 TL bilirkişi ücretinin kabul ve ret oranına göre taraflara yüklenmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi bozmayı gerektirmiş ise de, anılan bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK"nun 438/7 maddesi uyarınca kararın düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı/karşı davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (...) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı/karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 5 numaralı bendine "DAvalı/karşı davacı tarafça yapılan 1.100 TL yargılama giderinin davanın kabul/red oranına göre 107 TL"sinin davacı/karşı davalı taraftan tahsili ile davalı/karşı davacı tarafa verilmesine" ibarelerinin eklenmesine, hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.