5. Ceza Dairesi 2013/17038 E. , 2016/1950 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet, denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete neden olmak
HÜKÜM : Sanıklardan ..."nin zimmet suçundan mahkumiyetine, ..., ..., ..., ... ve ..."in denetim görevinin ihmali suretiyle zimmete neden olmak suçundan mahkumiyetlerine ilişkin hükümlerin açıklanmasının geri bırakılmasına, diğer sanıkların beraatlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanunun 264. maddesi de gözetilerek katılan vekilinin temyiz isteğinin itiraz mahiyetinde kabulü ile merciince değerlendirilmesi gerektiğinden, başvurularının kapsamına göre, temyiz incelemesinin zimmet suçundan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekili ve sanık müdafiin, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Zimmet suçundan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... haklarında verilen beraat hükümlerinin incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Zimmet suçundan ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde ise;
Kocaeli Arı Yetiştiricileri Birliğinin ..."nin Birlik parasını zimmetine geçirdiği iddiasıyla açılan kamu davasının yapılan yargılaması sırasında aldırılan 12/01/2011 tarihli bilirkişi raporunda, suç tarihlerinde birlik üyelerine verilmek üzere ... Bakanlığı tarafından gönderilen 152.278,30 TL"lik ana arı ve bal üretim destekleme priminin 120.278,30 TL"lik kısmının 37 üyeye ödendiği halde, kasa hesabında görünen ancak kasada bulunmayan bakiye toplam 7.448,90 TL"nin üyelere ödendiğine dair belge sunulmaması nedeniyle sanığın zimmetinde kaldığı mütalaa edilmiş ve bu rapor hükme esas alınmış ise de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30/03/1981 gün ve 5-2/106 sayılı Kararında açıklandığı üzere ceza yargılamasının temel amacının hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde maddi gerçeğin ortaya çıkarılması olduğu, sanığın aşamalarda hakkındaki suçlamaları kabul etmediği, kendilerine ödeme yapılan üyelerin tanık sıfatıyla dinlenmeleri ve 02/06/2011 tarihli temyiz dilekçesinde belirttiği defterlerin incelenmesi yönündeki savunması nazara alınarak, sanık tarafından kendilerine ödeme yapıldığı belirtilen kişilerin kimler olduğunun belirlenip bunların tanık olarak dinlenerek kendilerine herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise tarih ve miktarı hususları sorulup açıklığa kavuşturulması, birliğe ait tüm defter ve kayıtların tanık beyanlarıyla birlikte irdelenip değerlendirilmesi suretiyle sanığın zimmetinde kalan bir miktarın bulunup bulunmadığı konusunda ek bilirkişi raporu alınmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
TCK"nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle yüklenen suçu işlediği kabul edilmesine rağmen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca hak yoksunluğuna hükmedilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı Kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.