
Esas No: 2017/2244
Karar No: 2019/10047
Karar Tarihi: 18.12.2019
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/2244 Esas 2019/10047 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Mersin 1. İş Mahkemesi
Dava, 2926 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı avukatınca istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine dair karar verilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davacı avukatı tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davacının davalı Kurumda ... sicil numarası ile Tarım Sigortalısı olarak kayıtlı olduğunu, davalı Kuruma emeklilik hakkının doğduğuna dair dilekçe ile müracaat ettiğini, davalı Kurumca emekli hakkını doldurmadığı yaş şartını beklemesi gerektiğine dair cevabı yazı gönderildiğini bildirerek davacının emeklilik hakkının doğumunun tespitine ve emeklilik hakkının doğumu tarihinde itibaren hak ettiği maaşının tarafına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özet olarak; hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacının ilk işe giriş tarihinin 01/01/1989 tarihinden bu yana 3690 gün çalışmasının bulunduğunu, yasa gereği emekliliğe hak kazanmanın belirlenmiş koşullarının olduğunu, davacının yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş koşulunu doldurmadığından yaşlılık aylığı talebinin yerinde olmadığını bildirerek açılan davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece kurum kayıtlarına göre; davacının, 23/05/2002 tarihi itibari ile 01/05/1987 - 23/05/2002 tarihleri arasında 15 yıl 22 gün sigortalılığının bulunduğu, davacının 01/05/2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Yasanın geçici 29. maddesi gereği ek madde 5 kapsamında geçen hizmetleri, ek m. 5/4. gereği 4/1-a sigortalılığı niteliğinde olmakla yaşlılık aylığı bağlanma koşulunda 2925 sayılı Yasanın geçici 2/B maddesi değil, 506 sayılı Yasanın geçici 81/C maddesinin (e) alt bendi uygulanacağından 01/01/1962 doğumlu davacının 60 yaşını tamamlayacağı 01/01/2022 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazanacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacının, 23/05/2002 tarihi itibari ile 01/05/1987 - 23/05/2002 tarihleri arasında 15 yıl 22 gün sigortalılığının bulunduğu, davacının 01/05/2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Yasanın geçici 29. maddesi gereği ek madde 5 kapsamında geçen hizmetleri, ek m. 5/4. gereği 4/1-a sigortalılığı niteliğinde olmakla yaşlılık aylığı bağlanma koşulunda 2925 sayılı Yasanın geçici 2/B maddesi değil, 506 sayılı Yasanın geçici 81/C maddesinin E. alt bendi uygulanacağından 01/01/1962 doğumlu davacının 60 yaşını tamamlayacağı 01/01/2022 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazanacağı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b maddesinin 1. alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulmuş, müvekkilinin davalı kurumda 330103000984 sicil ile Tarım Sigortalısı olarak kayıtlı olduğunu, davalı kuruma emeklilik hakkının doğduğuna dair dilekçe ile müracaat ettiğini, davalı kurumun ise davacının emeklilik hakkını doldurmadığını, yaş şartını beklemesi gerektiğine dair yazı cevabı gönderdiğini, davacının 2925 sayılı Yasanın geçici 2/B maddesi kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanması gerektiğini ileri sürerek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI
5510 sayılı Kanun m. 106/6: “17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci, 24 üncü, (13/2/2011 t. 6111 SK m. 46 ile değişik ibare) 33 üncü ve 35 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.”
5510 sayılı Kanunun Geçici 29. maddesi:
“Bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren ek 5 inci ve ek 6 ncı maddeler kapsamındaki sigortalılardan, bu maddenin yürürlüğe girdiği yıl için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının on sekiz katı üzerinden başlanılarak, takip eden her yıl için bir puan artırılmak suretiyle otuz katını geçmemek üzere prim alınır.
01/05/2008 ila 30/9/2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna tabi sigortalı olanlar hakkında da bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren birinci fıkra ile ek 5 inci madde hükümleri uygulanır.”
2925 sayılı Kanunun “Sigortalılığın sona ermesi ve kesintiye uğraması” başlığı altında 6. maddesi: “Sigortalı olanlardan;
a) (Değişik: 17/4/2008-5754/76 md.) Primlerini gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte ait olduğu yılı takip eden yılın Şubat ayı sonuna kadar ödemeyenlerin o yılın 1 Ocak gününden itibaren,
b) Sigortalılıklarına devam etmek istemediklerini Kuruma yazılı olarak bildirenlerin, bu bildiriminin Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi izleyen yılbaşından itibaren,
c) Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olarak çalışmaya başlamaları nedeniyle prim veya kesenek kesilmeye başladığı tarihten itibaren,
Sigortalılıkları sona erer.
(c) bendi uyarınca sigortalılıkları sona erip de sosyal güvenlik kuruluşları ile ilgilerinin kesilmesi nedeniyle prim veya kesenek ödenmesine son verilenlerin sigortalılıkları, prim veya kesenek ödenmesine son verildiği tarihi izleyen aybaşından itibaren kendiliğinden başlar.”
2925 sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi: "Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte;
A) 13 yıl ve daha fazla sigortalı bulunanlar en az 15 yıllık sigortalılık süresini doldurmuş ve en az 3600 gün prim ödemiş bulunmaları şartı ile yaşlılık aylığından yararlanabilirler.
B) (Yeniden düzenleme: 23/5/2002-4759/ 4 md.)23.5.2002 tarihinde;
a) (A) bendi kapsamında olanlar hariç sigortalılık süresi 13 yıl (dahil) ve daha fazla olanlar kadın ise 40, erkek ise 44 yaşını doldurmuş olmaları,
b) Sigortalılık süresi 12 yıl 3 ay (dahil) dan fazla, 13 yıldan az olanlar kadın ise 41, erkek ise 45 yaşını doldurmuş olmaları,
c) Sigortalılık süresi 11 yıl 6 (dahil) aydan fazla, 12 yıl 3 aydan az olanlar kadın ise 42, erkek ise 46 yaşını doldurmuş olmaları,
d) Sigortalılık süresi 10 yıl 9 (dahil) aydan fazla, 11 yıl 6 aydan az olanlar kadın ise 43, erkek ise 47 yaşını doldurmuş olmaları,
e) Sigortalılık süresi 10 (dahil) yıldan fazla, 10 yıl 9 aydan az olanlar kadın ise 44, erkek ise 48 yaşını doldurmuş olmaları,
f) Sigortalılık süresi 9 yıl 3 (dahil) aydan fazla, 10 yıldan az olanlar kadın ise 45, erkek ise 49 yaşını doldurmuş olmaları,
g) Sigortalılık süresi 8 yıl 6 (dahil) aydan fazla, 9 yıl 3 aydan az olanlar kadın ise 46, erkek ise 50 yaşını doldurmuş olmaları,
h) Sigortalılık süresi 7 yıl 9 (dahil) aydan fazla, 8 yıl 6 aydan az olanlar kadın ise 47, erkek ise 51 yaşını doldurmuş olmaları,
ı) Sigortalılık süresi 7 (dahil) yıldan fazla, 7 yıl 9 aydan az olanlar kadın ise 48, erkek ise 52 yaşını doldurmuş olmaları,
j) Sigortalılık süresi 6 yıl 3 (dahil) aydan fazla, 7 yıldan az olanlar kadın ise 49, erkek ise 53 yaşını doldurmuş olmaları,
k) Sigortalılık süresi 5 yıl 6 (dahil) aydan fazla, 6 yıl 3 aydan az olanlar kadın ise 50, erkek ise 54 yaşını doldurmuş olmaları,
l) Sigortalılık süresi 4 yıl 9 (dahil) aydan fazla, 5 yıl 6 aydan az olanlar kadın ise 51, erkek ise 55 yaşını doldurmuş olmaları,
m) Sigortalılık süresi 4 (dahil) yıldan fazla, 4 yıl 9 aydan az olanlar kadın ise 52, erkek ise 56 yaşını doldurmuş olmaları,
n) Sigortalılık süresi 3 yıl 3 (dahil) aydan fazla, 4 yıldan az olanlar kadın ise 53, erkek ise 57 yaşını doldurmuş olmaları,
o) Sigortalılık süresi 2 yıl 8 ay 15 (dahil) günden fazla, 3 yıl 3 aydan az olanlar kadın ise 54, erkek ise 58 yaşını doldurmuş olmaları,
Ve en az 15 yıllık sigortalılık süresi ile 3600 gün prim ödeme şartlarını yerine getirmeleri halinde yaşlılık aylığından yararlanabilirler."
VI- ESASIN İNCELENMESİ
Davada öncelikle üzerinde durulması gereken husus, davacıya yaşlılık aylığının bağlanmasında hangi kanun hükümlerinin uygulanacağıdır. 2925 sayılı Yasa, 01.10. 2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası"nın "Yürürlükten Kaldırılan Hükümler" başlığını taşıyan 106. maddesi ile mülga edilmiş ise de, bazı maddeleri yürürlükte bırakılmıştır. Yürürlükte bırakılan maddeler arasında sigortalılığın sona ermesi ve kesintiye uğramasını düzenleyen 6. maddesi ile yaşlılık aylığından yararlanma şartlarını düzenleyen maddeleri yürürlükte bırakılmıştır.
2925 sayılı Kanuna göre, tarım işlerinde hizmet akdi ile süreksiz olarak çalışanların ilk defa sigortalı olmaları 5510 sayılı Kanun ile sonlandırılmıştır. Ancak 2925 sayılı Kanuna tabi mevcut sigortalıların 6. madde yürürlükte bırakılarak sigortalılıklarının devam edeceği düzenlenmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumun 22.2.2013 tarihli, 2013/11 sayılı genelgesine göre de, 1.10.2008 tarihi itibariyle 2925 sayılı Kanun kapsamında yeni sigortalı tescili yapılmayacak, 1.10.2008 tarihinden sonra 2925 sayılı Kanun uygulaması bu tarihten önce prim ödeyen sigortalılarla sınırlı olmak üzere Kanunla getirilen değişiklikler doğrultusunda devam ettirilecektir. Kuruma yazılı olarak bildirmeleri nedeniyle tarım sigortalılıkları sona erenler, yeniden tarım sigortalısı olmak için müracaatta bulunmaları halinde, 2925 sayılı Kanun kapsamına alınmayacaklardır.
2925 sayılı Kanuna tabi yeni sigortalılık tescili kaldırılmış ise de 6111 sayılı Kanunun 51. maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen ek 5. madde ile tarım veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı yeniden kabul edilmiştir.
Dosya kapsamından, 01.01.1962 doğumlu davacının 01.01.1989 tarihinde 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescil edildiği, 30.04.2008 tarihine kadar anılan yasa kapsamında 1770 gün prim ödediği, bu tarihten itibaren ise de 5510 sayılı Yasası"nın Geçici 29. maddesi kapsamında ek m. 5 kapsamında 1320 gün prim ödemiş olup, 30.03.2015 tarihine kadar 20.10.1982 - 21.06.1984 arası dönem askerlik borçlanması ile toplam 3690 gün prim ödemiş olduğu, sigorta başlangıcının ise böylelikle 01.05.1987 tarihine çekildiği, 23.05.2002 tarihi itibarıyla da 01.05.1987 - 23.05.2002 tarihleri arasında 15 yıl, 22 gün sigortalılığının söz konusu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davacının 2925 sayılı Yasa’nın geçici 2. maddesi kapsamında yaşlılık aylığının bağlanması gerektiğinin tespiti talep edilmiş ise de mahkemece 01/05/2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Yasanın geçici 29. maddesi gereği aynı yasanın ek 5/4. fıkrası gereği 4/1-a sigortalılığı niteliğinde olmakla, yaşlılık aylığı bağlanma koşulunda 506 sayılı Yasanın geçici 81/C maddesinin (e) alt bendi uygulanacağından 01/01/1962 doğumlu davacının 60 yaşını tamamlayacağı 01/01/2022 tarihi itibari ile yaşlılık aylığına hak kazanabileceği değerlendirmesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kurumca davacı hakkında 5510 sayılı Kanunun geçici 29. maddesinin uygulanması hatalıdır. Bu madde 6111 sayılı Kanun ile 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Geçici 29/2. maddesi, 01.05.2008 - 30.09.2008 tarihleri arasında 2925 sayılı Kanuna göre sigortalı olanlara uygulanacak olup davacı bu tarihlerden önce sigortalı olmuştur. Dolayısıyla davacı tescil tarihine göre ve 2925 sayılı Kanunu 6. maddesine göre, primlerini ödediği müddetçe 2925 sayılı Kanuna tabi olmaya devam edecek ve yaşlılık aylık şartları da bu kanuna göre değerlendirilecektir.
Somut olayda 01.01.1962 doğumlu davacının 5510 sayılı Yasa"nın yürürlük tarihinden önce 01.05.1987 tarihi itibariyle 2925 sayılı Yasa kapsamında başlayan sigortalılığı, yürürlükte bırakılan aynı Yasa"nın 6. maddesine göre sona ermeden devam ettiği anlaşılmakla, mahkemece yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular ışığında davacının yaşlılık aylığı tahsis şartlarının 2925 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.