Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6202 Esas 2019/12458 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/6202
Karar No: 2019/12458
Karar Tarihi: 25.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/6202 Esas 2019/12458 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/6202 E.  ,  2019/12458 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, sigortalının vefatı anındaki geçerli olan tazminat miktarının tespiti ile banka kredi borcunun sigorta tarafından faiziyle birlikte kapatılmasını ve fazlaya ilişkin hayat sigortası var ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre poliçenin dain mürtehini olan dava dışı İş Bankası tarafından muvafakatname talep edildiği, İş Bankası tarafından davaya muvafakat verilmediğinin anlaşılmasına göre davacıların aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
    1-Dava, hayat sigortası sözleşmesine dayalı alacağın tahsili istemine ilişkindir.
    Somut uyuşmazlıkta, sigorta poliçelerinin dava dışı banka tarafından açılan kredilere teminat olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, kredi borcu ödenmemiş ise sigorta bedelini talep hakkı öncelikle dava dışı bankaya ait olup, ancak artan kısım varsa davacıların bunu istemesi mümkündür. Karar tarihinden sonra İş Bankası AŞ tarafından verilen yazıda banka borcunun tahsil ve tasfiye edildiği bildirilmiştir. Kredi borcunun tahsil ve tasfiye edilmesi sebebi ile davacıların işbu davayı açmaya hakları olduğu anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Davanın da Tüketici Mahkemesi sıfatı ile açıldığı, dava tarihinde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu değerlendirilmeksizin mahkemece davaya Asliye Hukuk sıfatı ile bakılması da doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 25/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.