11. Hukuk Dairesi 2016/9321 E. , 2018/2092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... (Kapatılan) .... Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/05/2016 tarih ve 2015/102-2016/81 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin tescilli "...", "...", "..." ve "..." şeklinde "..." esas ibareli markaları olduğunu, davalı tarafından müvekkili markalarına benzer ve iltibas yaratan 2012/72590 sayılı "...N" markasının kötüniyetli tescil edildiğini ileri sürerek, hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığını, markaların ilaçlarda kullanılmakta olup, doktor reçetesi olmaksızın temin edilmesinin mümkün olmadığını, ayrıca başka firmaların "..." ve "..." ibareli marka tescilleri bulunmakta olup bu markalara karşı hükümsüzlük davası açılmadığını, çelişkili davranmama yükümlülüğüne ve dürüstlük kuralına aykırı olması sebebiyle, markanın tescil edilirken itirazda bulunulmaması ve tescilden sonra geçen süre dikkate alınarak hak düşürücü süre içerisinde dava açılmadığından davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı markalarıyla davalı markaları arasında orta derecede benzerlik ve mallarda ayniyet bulunsa da davacı markalarının zayıf marka niteliğinde olması, emtia konusu ilacın reçeteye tabi olması nedeniyle doktor ve eczacı gibi işin uzmanı kişiler aracılığıyla hastaların satın almaya yöneldiği hususu dikkate alındığında taraf markaları arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığı; ayrıca taraf markaları "..." işaretine yapılan eklerle türetilmiş olup, anılan ibarenin 05. sınıf yönünden herkesin kullanımına açık tanımlayıcı özelliği dikkate alındığında kötü niyetli tescilin bulunmadığı, dava konusu markanın tescil edildiği tarih dikkate alındığında 5 yıllık hak düşürücü sürenin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.