Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/4081
Karar No: 2019/10042
Karar Tarihi: 18.12.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/4081 Esas 2019/10042 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2018/4081 E.  ,  2019/10042 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Konya 4. İş Mahkemesi

    Dava, ödeme emrinin iptali ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı vekili, müvekkilinin Türk Telekomünikasyon A.Ş. ... İl Müdürlüğü ... Santral Binasına 6 kat ilave ve bakım onarım yapılması işi ile ilgili olarak 01/08/1998 tarihinde davalı Kurumda ... sicil nolu dosyayı açtırdığını, 30/11/2000 tarihinde işin sona erdiğini, müvekkilinin işin sona ermesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılmasını talep ettiğini, Kurumun asgari işçilik miktarı üzerinden faaliyet süresinin son ayına mal edilerek tahakkuk ettirilmek suretiyle gecikme cezası, gecikme zammı ile birlikte ödenmek üzere işverene tebliğ olunmasının gerektiğini, borcun tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceğinin bildirilmesi halinde borcun kesinleşeceğini, davalı Kurumun bu hükme uygun davranmayarak 2000 yılı Kasım ayında biten ihale konusu işe ait borcu ilk olarak 25/04/2007 tarihinde 57430 sayılı yazı ile bildirdiğini, bu yazıya müvekkili tarafından 13/06/2007 tarihinde zamanaşımı def"inde bulunulduğunu, 03/06/2016 tarihli 7.993.285 sayılı ödeme emri ile fark prim borcu olarak 10.271,21 TL ve 171.108,85 TL gecikme zammı olmak üzere 181.387,06 TL"nin talep edildiğini, prim borçlarının yasal süresi içinde ödenmesi nedeniyle borç çıkartılması işleminin de yerinde olmadığını belirterek 2016/15219 takip numaralı ödeme emrinin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    II- CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, davanın süresi içerisinde açılmadığını, bununla birlikte müvekkili Kurumca yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, "...eksik işçilik olarak 2000/Kasım ayına mal edilen borcun davacıya 5 yıllık zamanaşımı süresi dışında 14.05.2007 tarihinde tebliğ edildiği, söz konusu prim alacağının zamanaşımına uğradığı, ancak davacı tarafından rızaen ödeme yapılmış olduğu, zamanaşımına uğramış borç ifa edilirse, ifanın geçerli olacağı, borçlunun, borcun zamanaşımına uğradığını bilmediğini, bu nedenle yanılarak ödemede bulunduğunu ileri sürerek verdiğini geri isteyemeyeceği, ödeme emrine konu edilen borcun, davacının yaptığı işin %13 işçilik nispetine göre hesaplanan ve bildirdiği işçilik tutarı düşüldüğünde dahi eksik işçilik bildirmesinden kaynaklandığı, işçilik nispeti konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlığın olmadığı, yapılan işlem ve hesaplamaların doğru ve yerinde olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış ve davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." gerekçesiyle; "Davanın REDDİNE," karar verilmiştir.
    B- BAM KARARI
    Bölge adliye mahkemesince “... SG İl Müdürlüğünün 2016/15219 takip sayılı ve 03.06.2016 günü düzenlenen ödeme emrinin incelenmesinde; ... sicil sayılı işyerinin 2000/11.ayına ait 10.279,21 TL prim ve 171.107,85 TL gecikme zammına ilişkin olduğu (toplam 181.387,06 TL), 14.06.2016 günü tebliğ edilmesi üzerine eldeki davanın 21.06.2016 günü süresinde açıldığı, borcun ödenmesi üzerine hacizlerin kaldırılması için talimatların verildiği, davacının 29.11.2016 günü 6736 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma talebinde bulunduğu, işverenin 10.01.2017 tarihinde borcu ödemesi üzerine icra dosyasının kapatıldığı anlaşılmaktadır.
    Davacı eldeki davada zamanaşımı ve esas yönünden ödeme emrine itiraz etmekte olup, daha önce 13.06.2007 tarihli dilekçesi ile borcun zamanaşımına uğradığını savunmaktaydı. Dava tarihi 21.06.2016, yapılandırma talebi ise 29.11.2016 tarihlidir. Bu nedenledir ki davacının ödeme kolaylığı getiren 6736 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanarak yapılandırma kapsamında ödediği borcun, zamanaşımına uğrayan bir borcun ödenmesi biçiminde değerlendirilmesi mümkün değildir. Davacı eldeki davada ödeme emrinin iptalini temin eder ise istirdat yoluyla ödediği primleri alma imkanına kavuşacaktır.
    Somut olayda, 2016/15219 takip sayılı ödeme emrine konu borcun 2000/Kasım ayına ait olduğu ve 01.01.2006 tarihinde 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, Kurumun zamanaşımı süresi dolmuş bir borca ilişkin yaptığı iş ve tebliğlerin bu borcu canlandırmayacağı, davacının da 13.06.2007 tarihli dilekçesi ile bu hususu Kuruma bildirdiği anlaşılmakla; davanın kabulü ile 2016/15219 takip sayılı ödeme emrinin iptali ile davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Kabule göre, Kurum alacağı zamanaşımına uğramamış olsa dahi, davacının faturalarının bulunduğunu belirtmesine rağmen, bilirkişi eliyle faturalar üzerinde inceleme yapılarak Kurum alacağının miktarının yöntemine göre belirlenmemesi; dava ödeme emrinin iptaline ilişkin olup avukatlık ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerekirken nispi olarak belirlenmesi de doğru değildir.
    Bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.3 bendi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yerine "davanın kabulü ile 2016/15219 takip sayılı ödeme emrinin iptali ile davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitine" karar verilmiştir.” Şeklindeki gerekçe ile "Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.3 bendi uyarınca kabulü ile, Konya 4. İş Mahkemesine ait 17.10.2017 gün ve 2017/275 - 467 E.K.sayılı kararının kaldırılmasına, yerine, Davanın kabulü ile 2016/15219 takip sayılı ödeme emrinin iptali ile davacının Kuruma borçlu olmadığının tespitine..." karar verilmiştir.
    IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle, 29.11.2016’da yapılandırma talebinin mevcut olduğu, ödeme yapılmış ise de zamanaşımına uğramış olması durumunda da ödemenin geçerli olduğu belirtilerek kararın temyizen incelenmesi talep edilmiştir.
    V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI ve İNCELEME:
    İncelemeye konu eldeki dosya kapsamından yapılandırmaya ilişkin olarak mahkemece ve bölge adliye mahkemesince gönderilen müzekkerelere cevaben kurum tarafından düzenlenen 20.07.2017 tarihli ve 27.04.2018 tarihli belgelerin birbiri ile çelişkili olduğu, dolayısıyla 2016/15219 takip numaralı ödeme emrine konu ... sicil numaralı işyerinin 2000/11. dönemine mal edilen prim borçlarından dolayı yapılandırma yapılmak suretiyle ödemeler yapılıp böylece davaya konu icra dosyasının kapatılıp kapatılmadığının tespit edilemediği anlaşılmakla, yukarıda bahsedilen çelişkilerin giderilip elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi ususl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi