Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/3947 Esas 2018/8480 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/3947
Karar No: 2018/8480
Karar Tarihi: 30.10.2018

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/3947 Esas 2018/8480 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2009 ve 2010 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan mahkum edilmiştir. Mahkeme, suçların kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için sahte faturaların incelenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu incelenmenin faturaların zorunlu bilgilerini içerip içermediğini tespit etmek için yapılması gerektiği belirtilmiştir. Eğer faturalar zorunlu bilgileri içeriyorsa, sanığın yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurumdan rapor alınması gerektiği belirtilmiştir. Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığı durumunda ise, faturaları kullanan kişilerin tanık sıfatıyla dinlenmesi ve tüm delillerin birlikte tartışılması gerektiği belirtilmiştir. Kararda yer alan kanun maddeleri: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227. ve 230. maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2016/3947 E.  ,  2018/8480 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanık hakkında “2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davasında, yüklenen suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
    1. Sahte fatura düzenleme suçunun maddi konusunun fatura olması; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"nun 230. maddesinin 1. fıkrasında, faturalarda bulunması zorunlu olan bilgilerin neler olduğunun belirtilmesi, aynı Kanun’un 227. maddesinin 3. fıkrasında ""Bu Kanuna göre kullanılan veya bu Kanunun Maliye ve Gümrük Bakanlığına verdiği yetkiye dayanılarak, kullanma mecburiyeti getirilen belgelerin, öngörülen zorunlu bilgileri taşımaması halinde bu belgeler vergi kanunları bakımından hiç düzenlenmemiş sayılır."" hükmünün yer alması karşısında; 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan, sanıktan mal veya hizmet aldığına dair Ba formu ile bildirimde bulunan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu Vergi Dairesi Başkanlıklarından sorulmak suretiyle, her takvim yılına ait kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesi ve 213 sayılı VUK"nin 230. maddesinde öngörülen zorunlu bilgileri içerip içermediğinin tespit edilmesi,
    2. Faturaların zorunlu bilgileri içerdiğinin tespit edilmesi durumunda;
    a) Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
    b) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması halinde ise; faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
    Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
    3. Kabule göre de; hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA,30.10.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.