(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/2088 E. , 2015/3425 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Dava dilekçesinde, babalığın tespiti, nafaka ve tazminat istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde, babalığın tespiti, çocuk için nafaka ve Türk Medeni Kanunu"nun 304. maddesi uyarınca mali hak isteminde bulunmuş, mahkemece davalının çocuğun babası olduğuna, çocuğun annenin soyadını taşımasında izin verilmesine, nafaka ve tazminat talepleri de kısmen kabul edilerek hüküm altına alınmıştır.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Türk Medeni Kanunu"nun 301. maddesinde; ""Çocuk ile baba arasındaki soybağının mahkemece belirlenmesini ana ve çocuk isteyebilirler. Dava babaya, baba ölmüşse mirasçılarına karşı açılır. Babalık davası, Cumhuriyet savcısına ve Hazineye; dava ana tarafından açılmışsa kayyıma; kayyım tarafından açılmışsa anaya ihbar edilir."" hükmü yer almaktadır. Mahkemece davanın Cumhuriyet savcısı ve Hazineye İhbarı sağlanmadan yargılamanın sonuçlandırılması,
2- 4721 sayılı Yasanın 321.maddesinde, çocuğun ana ve baba evli değilse annenin soyadını taşıyacağı öngörülmüştür. Öte yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 28.maddesinin dördüncü fıkrası hükmüne göre de tanınan çocuklar babaları hanesine baba adı ve soyadı ile onların kimlik ve kayıtlı olduğu yer bilgileri belirtilmek suretiyle tescil edilir. Aynı Yasanın geçici 5.maddesinde ise bu Kanun yürürlüğe girinceye kadar tanıma beyanı veya babalığa hüküm kararı sonucu ana hanesine tescil edilen çocukların baba hanelerine nakline ana veya babanın birinin, çocuk ergin ise kendisinin müracaatı aranır hükmü ile 29.4.2009 günlü ve 27214 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan “Soyadı Nizamnamesinde Değişiklik Yapılmasına İlişkin Tüzük” ve bu Tüzük’le değiştirilen Soyadı Nizamnamesinin 15. maddesi de konuyla ilgili olup, evlilik dışında doğan çocuğun, anne babasının birbiriyle evlenmesi, babası tarafından tanınması ve babalık hükmü verilmesiyle birlikte babasının soyadını taşıyacağını belirtmektedir. Açıklanan yasal mevzuat gözetilerek evlilik dışı doğan çocuğun babalık hükmü ile birlikte baba hanesine babasının soyadı ile tescil edilmesi gerekmektedir. Dolayısı ile babalık hükmü sonucu çocuk artık annenin değil babanın soyadını taşıyacaktır. Mahkemece yukarıda açıklanan hükümlere aykırı olarak hakkında babalık hükmü kurulan çocuğun, anne soyadını taşımasına izin verilmesi,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesine göre (HUMK"nun 74.md.); Hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup, bu taleplerden fazlasına ya da başka bir şeye karar veremez.
Davacı vekili dava dilekçesinde, doğum masrafları için talep edilen 3.500,00 TL maddi tazminat için faiz talep etmemiştir. Mahkemece, taleple bağlı kalınarak karar vermek gerekirken, talebin aşılması suretiyle 750,00 TL tazminatın doğum tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline hükmedilmiş olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.