(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2014/13550 E. , 2015/3424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, su sızıntısı sebebiyle 20.400,00 TL kira kaybının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalıların kat mülkiyetli anataşınmazın üst katındaki teras dairenin malikleri olduğunu, ön ve arka terastan sızan suların müvekkillerine ait daireye zarar verdiğini, bu zarar ve hasar sebebi ile bağımsız bölümün kullanılamadığı ve kiraya verilemediğini, bu sebeple ihtar tarihinden itibaren 12 aylık kira mahrumiyeti olarak 20.400,00 TL"nin tahsilini istemiş, mahkemece davacılara ait zararın davalıların kullanımında olan terastan kaynaklandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası"nın 4.maddesi (b) bendinde, su ve kanalizasyon tesisleri, (c) bendinde ise çatı ve genel dam terasları ortak yerlerden sayılmıştır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; davalıların bağımsız bölümünün ön ve arkasında projesine göre açık teras bulunduğu, burada davalıların tadilat yaptırıp açık terasın üzerini çatı ile kapattıkları, bağımsız bölüm ve terasın kaba inşaat halinde olduğu, alt kata su sızmasının ön ve arka terasların yalıtımının olmayışı, ya da malzeme eskimesi, yorgunluğundan suların aşağıya sızıp davacılara ait bağımsız bölüme zarar verdiği bilirkişi tarafından bildirildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu terasların, davalıların kullanımında bulunan özel nitelikli bir yer olduğu kabul edilse bile, terasların ortak alan olma vasfını değiştirmez. Mahkemece, anayapının onaylı mimari projesi ile onaylı sıhhi tesisat da yerinde uygulanarak, uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla davacıların iddia ettiği şekilde kendilerine ait bölümlerde oluşan hasar ve zararın davacıların onaylı mimari projelere aykırı eylemleri sonucu vuku bulup bulmadığı, ayrıca davacıların herhangi bir müdahalesi olmaksızın ortak alan olan teraslardan kaynaklanan bir zarar meydana gelip gelmediği, gerek ortak alanlardan kaynaklanan zarar ve gerekse davalıların müdahalesi nedeniyle meydana gelen zararın bulunup bulunmadığı araştırılıp, her bir zarar kaleminin ayrı ayrı hesaplanması gerekir. Farklı bir anlatımla alt kattaki su sızıntısı ve hasarın meydana gelmesinde davalıların özel surette herhangi bir kusurundan veya haksız eyleminden kaynaklanıp kaynaklanmadığının saptanarak, eğer davacılara ait bağımsız bölümdeki su sızıntısı ve zarar davalıların herhangi bir kusur veya haksız eyleminden kaynaklanmış ise davalılar iş bu zarardan şahsen sorumlu olacaklar, eğer kişişel kusur veya haksız eylemleri yok ise projesinde ortak alan olan terasın bakım ve onarımının bütün kat maliklerinin sorumluluğunda bulunduğu dikkate alınarak meydana gelen hasar ve zarar sonucu oluşan kira kaybından davalılarınnın arsa payına düşen miktara hükmedilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan bilirkişi raporu doğrultusunda tüm kira kaybının davalılardan tahsili yönünde karar verilmiş olması,
2-Davalılar vekili tarafından temyiz aşamasında dosyaya sunulan fotokopilere göre, davacılara ait bağımsız bölümün hasar ve zarara karşı sigortalandığı, sigorta şirketi tarafından davacılara bir kısım ödemeler yapıldığı, halafiyet ilkesi gereği de sigorta şirketinin davalılara rücu ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece kira kaybı istenilen döneme ait davacıların sigorta şirketinden herhangi bir ödeme alıp almadıkları, almış iseler miktarı tespit edilerek, bu ödemelerin kira kaybından mahsup edilip edilemeyeceğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.