Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/531 Esas 2019/3566 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/531
Karar No: 2019/3566
Karar Tarihi: 16.05.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/531 Esas 2019/3566 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçuyla yargılandığı davada, tüm delilleri değerlendirdikten sonra TCK'nın 221/2 ve CMK'nın 223/4 maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Sanığın Suriye'ye giderek terör örgütüne katıldığı ve silahlı faaliyetlerde bulunduğu, Türkiye'ye yasadışı yollarla giriş yaparak kolluk kuvvetleri tarafından yakalandığı ve adli soruşturma başlatıldığı belirtilmiştir. Ancak kararda iki hata tespit edilmiştir: sanığın soy isminin yanlış yazılması ve etkin pişmanlıktan yararlanan sanığın denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaması. Bu nedenle kararın bu hatalar düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: TCK'nın 221/2 maddesi, silahlı terör örgütüne üye olma suçunu düzenlemekte; CMK'nın 223/4 maddesi ise, ceza verilmesine yer olmadığı durumları belirtmektedir. Sanığın etkin pişmanlıktan yararlanarak denetimli serbestlik tedbiri uygulanması gereken durumda olduğu belirtilmiştir.

16. Ceza Dairesi 2018/531 E. , 2019/3566 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK’nın 221/2 ve CMK"nın 223/4 maddesi uyarınca
ceza verilmesine yer olmadığı

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
07.04.2014 tarihli yakalama tutanağına ve tüm dosya kapsamına göre; hakkında soruşturma bulunmayan 13.02.2014 tarihinde cihada katılmak amacıyla yasa dışı yollardan Suriye ülkesine geçerek DEAŞ terör örgütüne katılan, burada bir süre silahlı olarak faaliyet gösterdikten sonra suç tarihinde yine yasadışı yollardan ülkemize girerek Gaziantep otogarına gelen ve kolluğun idari faaliyeti kapsamında yaptığı uygulama esnasında durumundan şüphelenilerek kimliği sorulan sanığın, henüz şüpheli konumuna girmeden mülakat adı altında yapılan görüşmede güvenlik güçlerine Suriye’de çatışma bölgelerinde silahlı gruplar içerisinde faaliyet gösterdiğini beyan etmesi üzerine hakkında adli soruşturma başlatıldığının anlaşılması karşısında, mahkemenin uygulamasında isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere göre o yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Hükmün esasını oluşturan kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında sanık ...’ın soy isminin “Karaduman” olarak yazılması,
2-Etkin pişmanlıktan yararlanan sanık hakkında TCK’nın 221/5. maddesi uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, söz konusu hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 1. fıkrasından “Karaduman” ibaresinin çıkarılarak yerine “Durmaz” ibaresinin ve hükmün 1. fıkrasından sonra gelmek üzere “Sanık hakkında TCK’nın 221/5. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.