15. Ceza Dairesi 2019/6071 E. , 2020/11602 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, basit tehdit, tehdit
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında;..."a yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 158/1-i, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b-)Müşteki ..."a yönelik eylemi nedeniyle tehdit suçundan, TCK"nın 106/1-1. cümle ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2-Sanık ... hakkında; a-)Katılanlar ..., .. yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan, TCK"nın158/1-i, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b-)Katılan ..."a yönelik eylemi nedeniyle tehdit suçundan, TCK"nın 106/1-1. cümle ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c-)Katılanlar ... ve ..."ya yönelik eylemi nedeniyle basit tehdit suçundan, TCK"nın 106/1-2.cümle ve 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet (2
3-Sanık ... hakkında;
a-)Katılanlar ..., .... ve ..."e yönelik eylemleri nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan,TCK"nın158/1-i, 52/2 ve 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet (4 kez) b-)Katılan ..."a yönelik eylemi nedeniyle basit tehdit suçundan, TCK"nın 106/1-2.cümle ve 52/2. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık, tehdit ve basit tehdit suçlarından sanıklar hakkında verilen mahkumiyet hükümleri, sanık ... müdafisi, sanık ... ile müdafisi ve sanık ... vasisi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1-Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."ya yönelik; sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik eylemleri nedeniyle basit tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
Hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre karar tarihi itibariyle; 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanık ... ile sanık ... ve müdafisinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317.maddesi gereğince REDDİNE,
2-Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve sanıklar...ile... hakkında tehdit suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan temyiz başvurularının incelenmesinde;
a-)Yargıtay C.G.K.’nın 21/05/2002 gün, 95/252 sayılı kararı ile benzer bir çok kararda açıklandığı üzere; mahkeme kararları “gerekçeli” olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141. maddesine göre de: “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmalıdır.” Gerekçe, hükmün dayanaklarının akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Gerekçe, dosyadaki bilgi ve belgelerin yerinde değerlendirildiğini gösterir biçimde “denetime elverişli”, yeterli ve yasal olmalıdır. Bir hüküm, sorun, gerekçe ve sonuç kısımlarından oluşmalı, gerekçede suçun yasal unsurları başta olmak üzere sabit ve muhakkak sayılan olaylar ve eğer delil başka olaylardan çıkarılmışsa bunlar gösterilmeli, hangi delillere neden itibar edildiği, hangilerinin geçersiz sayıldığı vurgulanıp, ortaya konulmalıdır. İddia, savunma ve deliller “denetime elverişli biçimde” değerlendirilip, ortaya konulmadan Cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütaalasının gerekçe kısmına yazılmakla yetinilerek, “gerekçesiz” hüküm kurulması suretiyle Anayasanın 141/3, CMK’nın 34 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
Kabule göre de;
b-)Sanık ... hakkında katılan ..."a; sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik eylemleri nedeniyle tehdit suçundan kurulan hükümler yönünden; Sanıklara yüklenen 106/1-1.cümle kapsamında kalan "tehdit suçu" nedeniyle, hükümden sonra 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma işlemleri için gereği yapılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini zorunluluğu,
c-)Sanık ... hakkında katılan ..."a yönelik eylemi nedeniyle nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden; Sanık ..."in suç tarihinde katılan ..."dan 1 ay süre ile sözleşme ile kiraladığı aracı, kira süresi bitmesine rağmen teslim etmediği iddia olunan somut olayda, sanığın eyleminin TCK"nun 155/1. maddesinde düzenlenip hükümden sonra 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamında kalan “güveni kötüye kullanma” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında hataya düşülerek "nitelikli dolandırıcılık" suçundan hüküm kurulması,
d)Sanık ... hakkında katılanlar ..., ..., ..., ...ve ..."a yönelik 4 kez; sanık ... hakkında katılanlar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...ile müşteki ..."e yönelik 9 kez; sanık ... hakkında katılanlar ..., ..., ... ve ..."e yönelik eylemleri nedeniyle 4 kez nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümler yönünden; 5237 sayılı TCK’nın 158/1-i bendinde, serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi, halinin nitelikli dolandırıcılık hali olarak kabul edildiği, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 65/2 maddesinde, “serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya meslek bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanun"un 66. maddesi ise “serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denildiği, aynı yasanın 37. maddesinin 4. bendinde ise gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle uğraşanların bu işlerinden doğan kazançlarının bu kanunun uygulanmasında ticari kazanç sayılacağı belirtildiği, yasada kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerektiği, somut olayda oto kiralama ve market işi yaptıkları anlaşılan sanıkların bu görevlerinin serbest meslek olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK"nın 157/1 maddesinde öngörülen ve 02.12.2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. ve 254. madde fıkraları gereğince uzlaştırma kapsamına alınan "basit dolandırıcılık" suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
e)Sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükümler yönünden, Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanıklara fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı olup, sanık ... müdafisi, sanık ... ile müdafisi ve sanık ... vasisinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin, hükümlerin BOZULMASINA, 01/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.