
Esas No: 2018/5996
Karar No: 2019/10032
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2018/5996 Esas 2019/10032 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Birecik Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, davacının davalı işverene ait işyerinde çalışırken 15.06.2012 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olarak tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekillerince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı işveren vekili ile davalı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince, süresinde olmadığı gerekçesiyle temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... taralından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I- İSTEM
Davacı vekili, davacının, davalılardan işverene ait işyerinde çalışırken 15.06.2012 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II- CEVAP
Davalı ... vekili, davacının kendi kusurundan dolayı meydana gelen olayın iş kazası olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
Davalı SGK vekili, dava konusu kaza ile ilgili olarak Kuruma yapılmış bir başvurunun ve meydana gelen kazanın İş kazası olduğuna dair delilin bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesini cevaben bildirmiştir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkeme, "davacının davasının kabulü ile, davacı ..."ın 15.06.2012 tarihinde maruz kaldığı kazanın 5510 sayılı Kanun"un 13/1 -a-b maddesi uyarınca iş kazası olduğunun tespitine," karar vermiştir,
B- İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı ... vekili, davacının tamamen kendi kusuru ile kazaya uğradığını, davanın reddi gerektiğini, davalı SGK vekili ise, Kuruma yapılmış bir başvuru ve Kurum incelemesi bulunmadığı belirtilmiştir.
C- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
"Dava dosyası kapsamında mevcut maddi delillere uygun, yasal ve hukuksal gerekçelere dayandığı, delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik ve kamu düzenine aykırı bir halin varlığının tespit edilemediği dikkate alınmak sureti ile davalıların vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun (HMK) 353/1-b maddesinin (1) numaralı ali bendi uyarınca esastan reddine” karar verilmiştir.
IV- TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davalı ... vekili, olayın iş kazası olarak nitelenemeyeceği, işçinin kusurlu olduğu, olay tarihindeki yasal düzenlemelerin dikkate alınmadığı, hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, SGK vekili ise, istinaf sebepleri ile temyiz talebinde bulunmuştur.
Davalı SGK vekilinin temyiz başvurusu ile ilgili olarak, Bölge Adliye Mahkemesinin 11.09.2018 tarihli ek kararıyla temyiz süresinin geçirilmiş olduğundan bahisle temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş olup davalı Kurum vekili tarafından ek karar temyiz edilmiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
1- Davalı Kurum vekilinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesinin, 11.09.2018 tarihli ek kararımı temyizi talebine ilişkin olarak;
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun; Adli tatil süresi başlıklı 102. maddesi, "Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir eylülde başlar."
Adli tatilde görülecek dava ve işler başlıklı 103. maddesi. "(1 )Adli tatilde, ancak aşağıdaki dava ve işler görülür:
ç) Hizmet akdi veya iş sözleşmesi sebebiyle işçilerin açtıkları davalar.
h) Kanunlarda İvedi olduğu belirtilen veya taraflardan birinin talebi üzerine, mahkemece ivedi görülmesine karar verilen dava ve işler.
(4) Bu madde hükümleri, bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtay incelemelerinde de uygulanır."
104. maddesi, "(l) Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır." düzenlemelerini içermektedir.
7036 sayılı Kanun"un 7/5. maddesinde "Kanun yoluna başvurulan kararlar, bölge adliye mahkemesi ve Yargıtayca ivedilikle karara bağlanır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Söz konusu bükümlerden de anlaşılacağı üzere istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurulan kararlar hakkında ivedilikle karara bağlanması hususu yasa gereği olup buna göre söz konusu kanun yollarına başvuru sürelerinin bu bağlamda temyiz başvuru süresinin adli tatile tabi olması ve sürenin adli tatil bitim tarihinden itibaren bir hafta uzaması söz konusu olmayacaktır.
Eldeki davada Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, 23.07.2018 tarihinde tebliğ edilmiş, buna göre iki haftalık temyiz kanun yoluna başvuru süresi 06.08.2018 günü sona ermesine rağmen davalı Kurum vekili tarafından temyiz başvuru dilekçesi 07.08.2018 tarihinde dosyaya sunulduğunun anlaşılması karşısında, davalı Kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesince "temyiz işleminin süreden reddine" ilişkin "11.09.2018 tarihli" ek kararının ONANMASINA,
2-Davalı ...’ın temyiz talebine ilişkin olarak;
6552 sayılı Kanunun 64. maddesi ile mülga 5521 sayılı Kanun"un 7. maddesine ek yapılarak, 07.09.2014 tarihinden itibaren “31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda Öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz” hükmü getirilmiştir. Aynı hüküm 25.10.2017 tarihinde yürürlüğe giren 7036 sayılı yeni İş Mahkemeleri Kanun"un 4. maddesinde de korunmuştur. Maddelerde belirtilen şart, özel kanunda düzenlenmiş dava şartıdır.
Gerek 5521 sayılı Kanunda gerekse 7036 sayılı Yasada yer alan bu düzenlemelere göre, dava açmadan önce Kuruma müracaat zorunluluğu, iş yargısında uyuşmazlıkların azaltılması, sigortalı ile Kurum arasında uyuşmazlık çıkmadan dava açılmasının önlenmesi için getirilmiştir. Getirilen düzenleme ile sigortalı önce Kuruma müracaat edecek, Kurum isteme olumsuz cevap verirse veya belli bir süre sessiz kalırsa öyle dava açılabilecektir. Sigortalının talebi idari aşamada kabul edilirse dava açılmasında hukuki yarar kalmayacaktır. Bu düzenleme 2577 İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine benzer bir düzenlemedir.
Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda, davacı tarafından davaya konu istem hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem bulunmadığı görülmekle, Mahkemece, davacının dava konusu talebi ile ilgili olarak dava tarihinden önce Kuruma başvurusunun olup olmadığı araştırılmalı, müracaatının olmadığının tespiti halinde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemenin, yukarıda belirtilen eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olarak yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."a iadesine, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üye ..."ün muhalefetine karşı Başkan ..., Üyeler ..., ... ve ..."nın oylarıyla ve oyçokluğuyla 18/12/2019 gününde karar verildi
KARŞI OY
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun dava şartlarını düzenleyen 114’üncü maddesi “(1) Dava şartları şunlardır:
a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
b) Yargı yolunun caiz olması.
…
(2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” Hükmünü içerirken, aynı yasanın dava şartlarının incelenmesini düzenleyen 115’inci maddesi ise;
“Dava şartlarının incelenmesi
Madde 115- (1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” Hükmünü içerir.
Yukarıda belirtilen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 114/2. fıkrasında, “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlenme gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun"u dışındaki kanunlar ile de dava şartı düzenlenebileceği anlaşılmaktadır.
11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 64"üncü maddesi ile Mülga 5521 sayılı Kanunun 7"inci maddesinin üçüncü fıkra olarak “31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat edilmesi zorunludur. Diğer kanunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan müracaata altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması şarttır. Kuruma başvuruda geçirilecek süre zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin hesaplanmasında dikkate alınmaz.” hükmü eklenmiş; 25.10.2017 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile 5521 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmış ise de, 7036 sayılı Yasanın 4/1.madde hükmünde aynı düzenleme muhafaza edilmiştir.
Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.l
HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
İş Mahkemeleri Kanunda öngörülen ve özel dava şartı olan “başvuru koşulu” düzenleniş yeri, nitelik ve özelliği itibarıyla HMK’nun 115/2. madde hükmü kapsamında “tamamlanabilir dava şartı” olduğu unutulmamalıdır.
Eldeki davanın dava tarihi gözetildiğinde, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında, 25.10.2017 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu 4/1 (5521 sayılı Kanunun 7/3) maddesinde öngörülen düzenleme gereği, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaatın olması ve Kurumca müracaata konu istemin zımnen ya da açıkça reddedilmesi gerektiği dava şartı olarak düzenlenmiş olup, davacı tarafından anılan 7036 sayılı Yasanın 4/1 (Mülga 5521 sayılı Kanunun 7/3) maddesine uygun bir şekilde, davaya konu istem hakkında, Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem veya eylem bulunmadığı görülmekle mahkemece, davacı tarafa 6100 sayılı HMK."nun 115/2. maddesi uyarınca, davaya konu istemi hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat etmesi ve bu müracaat hakkında anılan yasal düzenleme uyarınca Kurumun red iradesini gösterir işlem veya eyleminin olduğunun belgelenmesi için kesin süre ihtaratlı önel verilmesi, bu süre içerisinde dava şartı eksikliğinin tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi; Kuruma müracaat ve müracaatın reddine dair Kurum işlem veya eylemine ilişkin dava şartının tamamlanması halinde ise davanın esasına girilerek, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; İş Mahkemeleri kanunundaki anılan başvuru koşulunu tamamlanamaz dava şartı olarak öngören Daire yaklaşımına katılmak mümkün değildir.
Kaldı ki, 10. Hukuk Dairesinin konuya ilişkin geçmiş tüm istikrarlı içtihatları da bu yönde, yani anılan başvuru koşulunu HMK’nun 115/2.madde hükmü kapsamında “tamamlanabilir dava şartı” olarak değerlendirdiği halde, bu içtihattan dönülerek yazılı şekilde karar tesis edilmesi hukuki güvenlik ve yargıya güven ilkelerine de uygun düşmemektedir.Yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.