5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/16978 Karar No: 2016/1939 Karar Tarihi: 22.02.2016
Hırsızlığa teşebbüs - rüşvet vermek - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/16978 Esas 2016/1939 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Hırsızlığa teşebbüs, rüşvet vermek, ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlamalarından dava açılmış. Tüm sanıklar hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan beraat, sanıklar ...., ..., .... ve ... hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan mahkumiyet kararı verildi. Sanık ... için 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyet kararı verilmiş fakat bu suç için zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan karar BOZULMUŞ, dava zamanaşımı nedeniyle DÜŞÜLMÜŞTÜR. Ayrıca Anayasa Mahkemesinin TCK'nın 53. maddesine ilişkin kararına göre sanık .... mütekerrir olduğu için tekerrür hükümlerinin uygulanması gerekmekteydi fakat bu husus gözden kaçırılmıştır. Katılan kurumun beraat kararına itirazı reddedilmiş, hükümler ONANMIŞTIR. Kanun maddeleri: 6136 sayılı Kanun, 5237 sayılı TCK'nın 66/1-e maddesi, CMUK'nın 321. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi, ve TCK'nın 252. maddesi.
5. Ceza Dairesi 2013/16978 E. , 2016/1939 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlığa teşebbüs, rüşvet vermek, 6136 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜM : Tüm sanıklar hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan beraat, sanıklar ...., ..., .... ve ... hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan mahkumiyet, sanık ... için 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi; Katılan ...Ş. vekilinin tüm sanıklar hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sanıklar ..., ..., ..., ... müdafiilerinin temyiz talepleriyle sınırlı olarak inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde; Sanığın üzerine atılı 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçunun 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımına tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 20/11/2007 tarihli mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, Tüm sanıklar hakkında hırsızlığa teşebbüs suçundan kurulan beraat hükümleri ile sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında rüşvet vermeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin 6352 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 252. maddesi hükümleri de gözetilerek yapılan incelemede ise; Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün bulunmuş, adli sicil kaydına nazaran mükerrir olan sanık ... hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, katılan ...Ş."nin sanıkların üzerlerine atılı hırsızlığa teşebbüs suçunun zarar göreni olduğu ve bu suçtan dolayı da sanıklar hakkında beraat kararı verildiği ve mahkumiyet hükmü kurulan rüşvet vermeye teşebbüs ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet suçlarından katılan sıfatını alabilecek surette doğrudan zarar görmesi de söz konusu olmadığından katılan kurum lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamede yer alan bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Delillerle iddia ve savunma duruşma gözönünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiilin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatı yapılmış bulunduğundan kurulan mahkumiyet hükümleri ile delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve yasaya uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan ...Ş. vekilinin ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.