20. Hukuk Dairesi 2015/16403 E. , 2017/4820 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu ... köyü 140 ada 4 parsel sayılı 1108308,40 m² yüzöçümündeki taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacıların zilyetlik iddiasıyla ayrı ayrı açtıkları davalar birleştirildikten sonra, mahkemece, davacılardan ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ın davalarının reddine, davacılardan ..., ..., ... ve ..."in davalarının kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 2820 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (E1) harfi ile gösterilen 5435,90 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (M) harfi ile gösterilen 6184,53 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile (C) harfi ile gösterilen 12546,42 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (L) harfi ile gösterilen 4327,15 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile tapuya kayıt ve tesciline, 140 ada 4 sayılı parselin kalan kısmının orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davacılar ..., ..., ... ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/06/2011 tarih ve 2011/7225 E. - 7352 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli orman parselinin değişik bölümleri hakkında açılıp da, tutanak aslının bulunduğu dava dosyasında birleştirilecek olan davalarda, dava edilen taşınmazların tamamı ile, çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; keşifte hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesine göre taşınmazın orman içi açıklığı niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli, bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda taşınmazların orman olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez yöntemince zilyetlik araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli” denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacılardan ..., ..., ..., ... ve ..."ın davalarının reddine, ...,
..., ... ve ..."in davalarının kabulüne, fen bilirkişi krokisinde (E) harfi ile gösterilen 2820 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (E1) harfi ile gösterilen 5435,90 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (M) harfi ile gösterilen 6184,53 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (C) harfi ile gösterilen 12546,42 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile, (L) harfi ile gösterilen 4327,15 m² bölümün ... adına kuru tarla niteliği ile tapuya kayıt ve tesciline, 140 ada 4 sayılı parselin kalan kısmının orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/8683 E. - 2014/49 K. Sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında; çekişmeli taşınmazın (K), (J) ve (H) harfleri ile gösterilen kısımlarına ilişkin temyiz itirazları yönünden orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacılar yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gözönünde bulundurularak davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosyadaki delillere uygun düşmeyen gerekçe ile reddedilmesinin isabetsiz olduğuna değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası yapılan yargılama neticesinde; davacılardan ..."un davasının kabulü ile fen bilirkişisinin 09/11/2012 havale tarihli raporu ve raporuna ekli krokisinde turuncu renk ile taranarak (K) harfi ile gösterilen 23.253,79 m²"lik kısmın 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile ilgili adanın son parsel numarası verilerek ... adına tarla (kuru) vasfı ile davacılardan ..."ün davasının kabulü ile, (J) harfi ile gösterilen 46.165,18 m²"lik kısmın 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile ilgili adanın son parsel numarası verilerek ... adına tarla (kuru) vasfı ile davacılardan ..."un davasının kabulü ile (H) harfi ile gösterilen 89.169,50 m²"lik kısmın 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile ilgili adanın son parsel numarası verilerek ... adına tarla (kuru) vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline,
Fen bilirkişisinin 09/11/2012 havale tarihli raporu ve raporuna ekli krokisinde belirtilen ve mahkememizce daha önce karar verilen ve kesinleşen (E), (E1), (M), (C) ve (L) harfleri ile gösterilen kısımlar ile (K), (J) ve (H) harfleri ile gösterilen yerler 140 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan çıkarıldıktan sonra kalan yerlerin ... mevkii, 140 ada 4 parsel sayılı taşınmaz olarak orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, diğer davacıların davalarının reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı içinde bırakılmıştır
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporuna göre, mahkemece bozma kararı doğrultusunda (K), (J) ve (H) harfleri ile gösterilen yerlerin kullanıcıları adına tesciline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak; bozma kararı sonrası kesinleşen kısımlarla ilgili hüküm kurulmaması gerekirken, reddine karar verilmesi yerinde değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan 5 nolu bendin çıkartılmasına, yerine “krokide (E), (E1), (M), (C) ve (L) harfleri ile gösterilen bölümler hakkında verilen kararın kesinleşmiş olması nedeniyle bu bölümler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/05/2017 günü oy birliği ile karar verildi.