5. Ceza Dairesi Esas No: 2013/14606 Karar No: 2016/1936 Karar Tarihi: 22.02.2016
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/14606 Esas 2016/1936 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık icra müdürü olarak görev yapmaktaydı ve bir icra müdür yardımcısı hakkında disiplin soruşturması başlatmıştı. Soruşturma sonucunda ilgiliye uyarma cezası verilmesi gerektiğine karar verdi, ancak soruşturma evrakını kapatarak uyarma cezası yerine görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildi. Temyiz sonucunda ise sanığın kanunsuz hareket etmediği anlaşıldığı için karar bozuldu. Kanun maddeleri olarak 657 sayılı Kanunun 125/A maddesi ve CMUK'un 321. maddesi gösterildi.
5. Ceza Dairesi 2013/14606 E. , 2016/1936 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İcra Müdürü olan sanığın, irtikap, resmi belgeyi gizleme ve görevi kötüye kullanma suçlarından aleyhinde adli soruşturma başlatılan icra müdür yardımcısı hakkında yaptığı disiplin soruşturması neticesinde, şahsın üzerine atılı suçlar ve yargılama sonucunda verilen mahkumiyet hükümleri değerlendirildiğinde memuriyetten çıkarılma cezasıyla cezalandırılması görüşüyle Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğüne göndermesi gerekirken uyarma cezası verip soruşturma evrakını kapattığı kabul edilerek görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verilmişse de; sanığın birinci disiplin amiri sıfatıyla yaptığı soruşturma sonucunda 24/10/2005 tarihinde 657 sayılı Kanunun 125/A maddesi uyarınca uyarma cezasıyla cezalandırılmasına karar verdiği, ilgilinin bu karara itirazını ikinci disiplin amiri sıfatıyla inceleyen Ümraniye İcra Mahkemesi Hakimi"nin 11/11/2005 gün ve 2005/451 muhabere sayılı karar ile "disiplin cezası yerinde olduğundan itirazın reddine" karar vermesi, ilgili hakkında Üsküdar 3. Ağır Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet hükmünün kısmen 22/11/2011 tarihinde kesinleşmesi, iş yoğunluğu, disiplin soruşturmalarında yeterli bilgi ve tecrübesinin bulunmaması karşısında, sanığın suç kastıyla hareket ettiğine dair cezalandırılmasını gerektirir, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla, beraati yerine yanılgılı değerlendirme sonucu mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.