14. Hukuk Dairesi 2015/6360 E. , 2017/109 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2002 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Davacı vekili, müvekkilinin ...i İli, ... İlçesi, ... Kasabası, 384, 1097, 3209, 3210 ve 4076 parsel sayılı taşınmazlarda davalı ile birlikte malik olduğunu, ortaklığın aynen taksim, mümkün olmazsa satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir.
Davalılar tarafından cevap dilekçesi verilmemiş, dahili davalı ...Belediye Başkanlığı vekili 33 ve 34. duruşmalara katılarak taşınmazlarda imar uygulaması yapıldığını, buna ilişkin tescilin beklenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine, feragat edilen 384, 1097, 3209 ve 3210 parseller yönünden ise feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
1- ... Belediyesinin ... Belediyesine bağlanması, ...Belediyesi vekili ile ...Belediyesi vekilinin vekaletnamelerden de anlaşıldığı üzere farklı avukatlar olması, ... Belediyesi davaya dahil edilse bile tebligatların ... Belediyesi vekili Av. ... yerine ... Belediyesi vekili Av. ...’e yapılmaya devam edilmesi doğru görülmediğinden, davalı ... Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin 12.02.2015 tarihli mahkeme kararının KALDIRILMASINA,
2- 6100 sayılı HMK’nın “Hükmün kapsamı” karar başlıklı 297. maddesinin birinci fıkrasınnın “b” bendinde, hükmün tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini kapsayacağı açıkça belirtilmiş olmasına karşın, hükümde dahili davalı ... Belediye Başkanlığının gösterilmediği anlaşıldığından, HMK’nın 297/1-b maddesine
aykırı bu eksiklik hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
Kabule göre de, paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince; dava konusu 330 ada, 1 parsel (eski 4076 parsel) üzerinde hizmet binası bulunduğu ve bu hususun davacı tarafça kabul edildiği anlaşıldığından muhdesat oranlaması yapılmadan karar verilmesi; öte yandan feragat edilen 1097 parselin sicilinin kapatılarak şuyulandırma uygulaması sonucu 315 ada 6 parsel ve 316 ada 3 parsel haline geldiği gözetilmeksizin kapalı sicil üzerinden hüküm kurulması; ayrıca, satış bedeli üzerinden alınacak binde 11,38 oranındaki harcın hüküm fıkrasında 0%11,38 olarak gösterilmesi de doğru görülmemiş ve hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.