Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3297 Esas 2019/12444 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3297
Karar No: 2019/12444
Karar Tarihi: 24.12.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/3297 Esas 2019/12444 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2018/3297 E.  ,  2019/12444 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacılar vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların oğlu ..."in sevk ve idaresindeki araca çarpması neticesinde davacıların oğlunun vefat ettiğini, kazada tam kusurlu tarafın söz konusu araç olduğunu davalı ... şirketine yapılan başvuru sonucu kısmi ödeme yapıldığını cenaze ve defin masraflarınında ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla anne ... için 8.000,00 baba ... için 7.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 250,00"şer TL cenaze ve defin giderini olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili kazanın 08/09/2009 tarihinde meydana geldiğini zamanaşımının dolduğunu söz konusu olay nedeniyle müteveffanın mirasçılarına 13/04/2011 tarihinde ödeme yapıldığını başkaca bir talep hakkının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benmisenen bilirkişi raporuna göre; davalının trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kazada kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 53. maddesi (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. md.) gereğince; hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenmiş ve kesinleşmiş olan maddi olgu ile bağlı ise de; kusurun bulunup bulunmadığı ve oranına ilişkin ceza mahkemesi kararı ile bağlı olmadığı gibi, kusura ilişkin saptamaya dayanan beraat kararı ile de bağlı değildir.
    Mahkemece hükme esas alınan 16.09.2015 tarihli Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik ihtisas Dairesi raporunda; ceza davasında alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik ihtisas Dairesi raporuna atıf yapılarak müteveffa sürücü ...’in %100 oranında kusurlu olduğu, davalı taraf sürücüsünün kusursuz olduğu belirlenmiş ise de , davacıların başvurusu ile davalı ... şirketi nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında, müteveffa sürücü ...’in %75 oranında, sigortalı araç sürücüsüne %25 oranında kusur yüklenerek bu kusur oranı üzerinden tazminat ödemesi yapılmış olduğu, kaza tespit tutanağında ise desteğin asli kusurlu olduğu, davalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğuna ilişkin tespitler bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Mahkemece hükme esas alınan raporda desteğin %100 kusurlu olması ile hasar dosyasında desteğe %75 kusur atfedilmesi karşısında raporlar arasında çelişki bulunduğu anlaşılmaktadır. Kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. O halde mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, İTÜ Karayolları Kürsüsünden kazadaki tarafların kusur durumuna ilişkin çelişki giderlecek şekilde, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.