12. Ceza Dairesi 2016/7614 E. , 2019/3551 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık, 6831 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 1- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan; 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca düşme
2- 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan; 6831 sayılı Kanunun 93/1, 93/2, 5237 sayılı TCK"nın 62/1, 51, 51/3. maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine ilişkin hüküm şikayetçi vekili; 6831 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Şikayetçi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 237/1. maddesinde, mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların, ilk derece mahkemesindeki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olduklarını bildirerek kamu davasına katılabilecekleri belirtilmiş olup, aynı Kanunun 237/2. maddesinin, “Kanun yolu muhakemesinde davaya katılma isteğinde bulunulamaz. Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır” hükmü de nazara alındığında, duruşma gününü bildirir davetiyenin 17/04/2014 tarihinde şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olmasına rağmen, yerel mahkemece karar verilinceye kadar şikayetçi kurum adına davaya katılma talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, katılan sıfatını almayan ve hükmü temyiz etme hakkı bulunmayan şikayetçi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü adına hazine vekilinin temyiz isteminin, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi yollamasıyla halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Sanık müdafinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, atılı suçun manevi unsurunun oluşmadığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5271 sayılı CMK"nın “Hükmün gerekçesinde gösterilmesi gereken hususlar” başlıklı 230. maddesinin 1-d bendinde, “Cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adlî para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine veya ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususlara ilişkin istemlerin kabul veya reddine ait dayanaklar” ın gerekçede gösterilmesi gerektiği düzenlemesine yer verilmiş olmasına ve sanık ile müdafinin lehe hüküm talebi bulunmasına rağmen, 5237 sayılı TCK"nın 50. maddesindeki seçenek yaptırımların sanık hakkında uygulanıp uygulanmayacağı hususunun kararda tartışılmaması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.