21. Hukuk Dairesi 2016/8830 E. , 2017/10842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı, davalı işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, feri müdahil SGK ve davalı ... İnş. Su Teks. San. Tic. İth. İhr. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 19/03/2012-01/10/2012 tarihleri arasında aylık net 1.200 TL ücretle davalı işverene ait iş yerinde kamyon şoförü olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının davalı iş yerinde 19/03/2012-01/10/2012 tarihleri arasında 194 günlük hizmetinin olduğu ve 1.200,00 TL net maaşla çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının sigortalılığına ilişkin sigorta sicil dosyası ile sigortalı hizmet döküm cetveli getirtilmeden, davalı işveren şirketin ticaret sicil kayıtları araştırılmadan, Kurumda bulunan işyeri dosyası ve dönem bordroları getirtilip bordro tanıkları dinlenmeden davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda eksik araştırma ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davacının hizmet tespitine yönelik talebi bakımından yapılacak iş, davacının sigortalılığına ilişkin sigorta sicil dosyası ile sigortalı hizmet döküm cetvelini Kurumdan getirtmek, davalı işveren şirketin ticaret sicil kayıtlarını araştırmak, davalı işverene ait işyeri dosyası ile davalı işyerinin dava konusu döneme ait dönem bordrolarını getirtip dönem bordrolarında ihtilaflı dönemin tamamında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bordolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle söz konusu işyerine komşu işyerlerini tespit edip bu işyerlerinin uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı çalışanları, yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Ayrıca, davacının ücret tespitine yönelik talebi bakımından da araştırmanın genişletilmesi gerekmektedir. Yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesi belirlenmeli, davacının yaptığı iş ve aldığı ücret hususunda bordro tanıklarının beyanları alınmalı, davacının ücret ödemelerine ilişkin yazılı delil ve belge bulunup bulunmadığı araştırılmalı, benzer işi yapan işyerlerinden ve gerektiğinde ilgili meslek odasından emsal ücret araştırması yapılmalı ve elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı şirket vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,
temyiz harcının istek halinde davalı tarafa iadesine,
21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.