12. Ceza Dairesi 2016/12154 E. , 2019/3548 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca hükmün açıklanması ile, 2863 sayılı Kanunun 67/2, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılan vekilince ibraz olunan 12/03/2015 havale tarihli temyiz dilekçesi içeriğine göre, vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz isteminde bulunulduğu kabul edilmek suretiyle yapılan incelemede;
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda sanığın, anılan Kanunun 67/2, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52/2, 53/1. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CMK"nın 231/5. maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/03/2010 tarihli ve 2009/513 Esas, 2010/145 Karar sayılı kararının 22/04/2010 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içinde, 29/11/2013 tarihinde trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu işlediği ve Muğla 3. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 30/12/2014 tarihinde kesinleştiği, ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün, 5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca açıklanmasına dair Balıkesir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 26/02/2015 tarihli ve 2015/53 Esas, 2015/174 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya erteleme kararı verilmesi gerektiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kültür varlığı ticaretine aykırılık suçuna ilişkin olarak, suç tarihinde yürürlükte olan 2863 sayılı Kanunun 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 67. maddesinde, “bir yıldan üç yıla kadar hapis ve yirmibeşbin liradan yüzbin liraya kadar adli para cezası” yaptırımının öngörüldüğü, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 2863 sayılı Kanunun 23/01/2008 tarih ve 5728 sayılı Kanun ile değişik 67/2. maddesinde ise, “iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası” yaptırımının yer aldığı anlaşılmakla; 5728 sayılı Kanun ile değişmeden önceki adli para cezası uygulaması yönünden, 5252 sayılı Kanunun 4 ve 5/2. maddeleri de dikkate alınıp, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan kanun ile suç tarihinden sonra yürürlüğe giren kanun arasında karşılaştırma yapılarak, sanık lehine sonuç doğuran düzenleme uyarınca sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1- İddianamede sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 35. maddesinin uygulanması istendiği halde, sanığın lehine olan anılan kanun maddesinin uygulanmaması hali için sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, 5271 sayılı CMK"nın 226/2. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Dosya içerisinde mevcut 29/12/2009 tarihli bilirkişi raporunda, 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığı belirtilen 1 adet pişmiş toprak kase ile anılan kanunun kapsamı dışında kalmakla birlikte imitasyon (taklit) olduğu belirtilen 4 adet objenin, 2863 sayılı Kanunun 75. maddesi uyarınca müzeye teslimine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, belirtilen hususun karar altına alınmaması,
3- Yargılama sırasında kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, sanık ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.