14. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6734 Karar No: 2017/103 Karar Tarihi: 10.01.2017
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/6734 Esas 2017/103 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, ortaklığın giderilmesi için davalılar aleyhine dava açmıştır. Mahkeme, davayı kabul ederek satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar vermiştir. Ancak davalıların temyiz itirazı sonucu davanın reddine karar verilmiştir. Karara gerekçe olarak, borçlu ortağın payının icra yoluyla satılabilecek duruma gelmesi nedeniyle davacının hukuki yararının kalmadığı belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin paylarının satışı ve devrinin mümkün olmadığı ancak kanunun değiştirilmesi sonrasında artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir.
14. Hukuk Dairesi 2015/6734 E. , 2017/103 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.07.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı ...’un ... 6. İcra Müdürlüğü’nün 2009/3979 esas sayılı dosyasında borçlu olduğunu, borçlunun ... ili Karacabey ilçesi ... köyü 2355-2029-208-1164-763-1509-18-204 parsel sayılı taşınmazların 13/96 hisseyle maliki olduğunu, bu taşınmazlara haciz konulduğunu, icra dosyasındaki kıymet takdiri raporundan da anlaşılacağı üzere tarla vasfında olduklarından 5403 sayılı Kanunun 8. maddesine göre hisselerinin satışının mümkün olmadığını, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi’nden 07/02/2013 tarihinde alınan yetki belgesine dayanarak dava açtıklarını belirterek başkalarına devrinin önlenmesi için tedbir konulmasını, ortaklığın satış yoluyla giderilmesini talep etmiştir. Davalılar tarafından cevap dilekçesi verilmemiş, davalı ... ilk duruşmaya katılarak davayı kabul etmediğini ve davanın reddini istediğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. 5578 sayılı Kanunla değiştirilen 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesi gereğince bölünemez büyüklükteki tarım arazilerinin mirasa konu olmaları ve üzerlerinde her ne sebeple gerçekleşmiş olursa olsun birlikte mülkiyetin mevcut olması durumunda bu arazilerin ifraz edilemeyeceği, payların 3. şahıslara satılamayacağı, devredilemeyeceği hükmü mevcutken, 5403 sayılı Kanunun 8. maddesinde 30.04.2014 tarihli ve 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan ve 15.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle "Tarım arazileri Bakanlıkça belirlenen büyüklüklerin altında ifraz edilemez, hisselendirilemez. Hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedi artırılamaz...." şeklinde düzenleme yapıldığından artık asgari tarımsal arazi büyüklüklerinin altındaki arazilerde de payın üçüncü şahıslara satışı ve devri mümkün hale gelmiştir. Bu durum kanun değişikliğinden kaynaklandığından usuli kazanılmış hak da oluşturmaz. Somut uyuşmazlıkta; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre borçlu (davalı) ...’un dava konusu taşınmazdaki elbirliği mülkiyetinin çözülerek paylı mülkiyete dönüştüğü anlaşılmıştır. Borçlunun haczedilen payının doğrudan icra yolu ile satışı mümkün hale geldiğinden, davacı alacaklının İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi gereğince yetki alarak dava konusu taşınmaz yönünden ortaklığın giderilmesi davası açmasında hukuki yararı kalmamıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazlar yönünden hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.01.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.